Esas No: 2018/4248
Karar No: 2022/1216
Karar Tarihi: 01.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/4248 Esas 2022/1216 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/4248 E. , 2022/1216 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4248
Karar No : 2022/1216
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Malzemeleri Sanayi
Ticaret Limited Şirketi
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle re'sen tarh edilen 2010/4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanun'un 353/1. ve mük. 355/1. maddeleri gereğince 2010 yılı için kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık döneminde davacının fatura aldığı İkitelli Vergi Dairesi mükellefi Tas. Hal. … Metal Dem. Çel. Elek. İnş. Malz. Orman Ür. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.'nin düzenlediği faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu ortaya konulamadığından bu mükelleften olan alımlar nedeniyle yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk, İkitelli Vergi Dairesi mükellefi … Metal İnş. Malz. ve Metal Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen faturaların ise sahte olduğu anlaşılmış olduğundan, bu mükelleften olan alımlar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, somut tespit bulunmaksızın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk, dava konusu tarhiyat ve cezalara dayanak davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporuna ek tutanağın 9. maddesinde davacının yasal defterlerinin incelenmesinden ve yine aynı tutanağın 7. maddesinde yer alan davacı şirketin kanuni temsilcisinin beyanından şirketin 2010 yılında 8.000,00 TL'lik limiti aşan toplam 433.001,39 TL ödemeyi nakit olarak yaptığına ilişkin tespit dikkate alındığında, davacı adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı şirketin, davanın açılmasından sonraki aşamada 03/05/2017 tarih ve 9318 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayımlanan ilan ile ticaret sicilinden silinerek, tüzel kişiliğinin sona erdiği anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun'un 26/1. maddesine göre değerlendirme yapılmak üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının ve Ticaret Sicili Gazetesinin birlikte incelenmesinden; davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle re'sen tarh edilen 2010/4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanun'un 353/1. ve mük. 355/1. maddeleri gereğince 2010 yılı için kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle 14/12/2015 tarihinde davanın açıldığı, 29/03/2016 tarihinde tasfiyeye giren davacı şirketin tasfiye kararının 04/04/2016 tarihinde tescil edildiği, 22/04/2017 tarihli tasfiye sonu kararının 03/05/2017 tarih ve 9318 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanarak ilan edildiği görülmüştür. Bu durumda, yukarıda anılan 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 01/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.