Esas No: 2019/5550
Karar No: 2022/841
Karar Tarihi: 01.03.2022
Danıştay 3. Daire 2019/5550 Esas 2022/841 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/5550 E. , 2022/841 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5550
Karar No : 2022/841
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU :... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu ... Demir Çelik İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2013 ila 2015 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirket adına yargı kararları üzerine düzenlenen (...) no'lu ihbarnameler içeriği kamu alacağının tahsili amacıyla tanzim edilen ödeme emrine konu kamu alacaklarının vadesinde ödenmemesi nedeniyle yapılan mal varlığı araştırmasında saptanan araçlara haciz uygulandığı ancak sözü edilen araçların üzerinde 2.080.000 TL'lik borç nedeniyle ... Bankası lehine birinci sırada rehin bulunduğu, başkaca mal varlığı da tespit edilemediğinden asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği olayda, her ne kadar asıl borçlu şirket hakkında tapu sicil müdürlükleri, trafik sicil müdürlüğü ve dava konusu ödeme emrinin tebliğinden sonra üçüncü şahıslar nezdinde mal varlığı araştırması yapılmış ise de Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine banka genel müdürlükleri, PTT Genel Müdürlüğü ve diğer kamu kurum ve kuruluşları nezdinde mal varlığı araştırması gerçekleştirildiğine dair bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığı dikkate alındığında, asıl borçlu şirket hakkındaki mal varlığı araştırmasının yeterli olmadığı sonucuna varıldığından şirket hakkındaki takip yolları tamamlanıp borcun şirketten tahsilinin olanaksız hale geldiği ortaya konulmaksızın davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirket yetkilisi ile vergi dairesi müdür yardımcısı tarafından imza altına alınıp dosyaya sunulan 22/09/2017 tarihli görüşme tutanağında, şirket yetkilisince, şirket adına bankalar nezdinde e- haciz uygulandığında borçların ödenemeyeceğinin belirtildiği ve e-haciz tatbik edilmemesi için matrah artırımında bulunulduğunun ifade edildiği, Dairelerince verilen ara kararı üzerine asıl borçlu şirketin 6736 sayılı Yasa kapsamında matrah artırımında bulunduğu ve taksitlerini düzenli olarak ödediğinin anlaşıldığı olayda, 09/04/2018 tarihi itibarıyla 44.093.775-TL vergi borcu bulunan şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında saptanan dört araçtan, üçünün üzerinde 2.080.000 TL'lik borç nedeniyle ... Bankası lehine rehin bulunduğu, diğer araç satılsa dahi bedelinin borcu karşılamayacağı açık olduğundan ve şirket hakkında bankalar nezdinde şirket yetkilisinin talebi doğrultusunda e-haciz uygulanmadığından şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasının yeterli olduğu sonucuna varıldığı, dolayısıyla, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen vergi borçları nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla takibi için gereken koşulların oluştuğu anlaşıldığından davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Asıl borçlu şirket adına düzenlenen vergi inceleme raporları uyarınca yapılan tarhiyatlara karşı açılan davalarda verilen kararların henüz kesinleşmediği ve temyiz aşamasında olduğu, hal böyle iken gerek şirket gerek kendisi hakkında cebri takibata geçildiği, idarenin cebri icra yolunda sabırlı davranmasının yasa ve hakkaniyetin gereği olduğu, asıl borçlu şirketin uyuşmazlık dönemleriyle ilgili olarak 6736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun'un 5. maddesi kapsamında 2010 ila 2012 yıllarına ait matrah artırımında bulunduğu, söz konusu Kanun uyarınca yapılandırılan ve takside bağlanan vergi borçlarının aksatılmadan ödenmesine devam edildiği, bu kapsamda milyonları aşan tutarda ödeme gerçekleştirildiği, söz konusu durum dikkate alınmaksızın adına ödeme emri düzenlenmesinin hukuka uygun düşmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca ... -TL maktu harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.