14. Ceza Dairesi 2016/7787 E. , 2018/2561 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hürriyeti tahdit, ırz ve namusa tasaddide bulunma, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı, cinsel taciz (iki kez)
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı suçlarından beraat, cinsel taciz suçundan (iki kez) açılan kamu davalarının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesi, hürriyeti tahdit, ırz ve namusa tasaddide bulunma suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı suçlarından kurulan beraat ve cinsel taciz suçundan (iki kez) verilen düşme hükümlerinin incelenmesinde,
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat ve düşme hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan ile O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık hakkında ırz ve namusa tasaddide bulunma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Oluşa uygun kabule göre, sanığın işlediği ırz ve namusa tasaddide bulunma suçunun zamanaşımı süresi yönünden lehe olan 765 sayılı TCK"nın 415/1 maddesinde düzenlenip öngörülen cezanın üst sınırı itibariyle aynı Kanunun 102/4, 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık asli ve ilave dava zamanaşımına tabi olduğu ve suç tarihi olarak kabul edilen 2004 yılından hüküm tarihine kadar bu sürenin gerçekleşmesi nedeniyle sanık hakkında mahkemece zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Sanık hakkında hürriyeti tahdit suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Tüm dosya kapsamına göre sanığın, 28.05.1993 doğumlu olup olay günü henüz on iki yaşını tamamlamayan mağdureye yönelik şehvet hissiyle gerçekleştirdiği hürriyetinden yoksun kılma eyleminin suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 430 ve 431. maddelerinde düzenlenen suça uyduğu gözetilerek, lehe kanun değerlendirmesinin anılan maddeler ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 109. maddesi arasında yapılarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde hürriyeti tahdit suçundan karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.