Esas No: 2019/3653
Karar No: 2022/645
Karar Tarihi: 01.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/3653 Esas 2022/645 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/3653 E. , 2022/645 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/3653
Karar No : 2022/645
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Belediye Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : ...
...
...
VEKİLİ : Av. Dr. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacıların hisseli olarak malik oldukları, İstanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, ...Mahallesi ...Mahallesi ...ada ...ve ...parsel no'lu taşınmazları için, 2016 yılına kadar kısıtlılık hükümlerinin uygulandığı, ancak imar planınında herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen davalı idarece 2016 ve 2017 yılı emlak vergisinin tam oran üzerinden tahakkuk ettirilmesinin hukuka aykırı olduğundan bahisle fazladan tahakkuk ettirilen emlak vergisinin 9/10'luk kısmının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; vergisi ihtilaflı ...ada ...sayılı parsel ve ...sayılı parsellerin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Kazlıçeşme koruma amaçlı imar planı kapsamında bulundukları, bunlardan ...sayılı parselin 72,83 m²'lik kısmının, ...sayılı parselin ise 437,26 m²'lik kısmının "park ve yol" alanında kaldığı, bu kısımlara ilişkin tahakkukun 9/10'luk kısmının 22.09.2017 tarih ve ...sayılı düzeltme fişi ile terkin edildiği anlaşıldığından, dava konusu taşınmazların "yol ve park" alanında kalan kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taşınmazların "turizm ve ticaret" alanında kalan kısmına gelince; Emlak Vergisi Kanununun 30. maddesinde tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunacağı belirtilmekle birlikte aynı maddenin 7. fıkrasında kısıtlamaların neler olduğu ve süresi gibi hususların bu konuda hazırlanacak bir yönetmelikle tanzim olacağı belirtilmiştir. Nitekim ilgili Kanun maddesi uyarınca hazırlanan ve 17.11.1986 tarih ve 19284 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmeliğin 2. maddesinde tasarrufu kısıtlanmış olan binalar "imar planlarında, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, Pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binalar" olarak tanımlanmış olup ilgili yönetmelikte kısıtlılık kararı uygulanabilmesi için sosyal donatı alanında kalma zorunluluğunun öngörülmediği, maddede "..ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar.."ın kısıtlı sayılacağı belirtildiğinden, dava konusu taşınmaz üzerinde davacının tasarruf yetkisinin kısıtlı olduğu, taşınmazın "turizm ve ticaret" alanında kalması sebebiyle imar ve inşaat izni verilmediği dolayısıyla Emlak Vergisi'nin 1/10 oranında tahakkuk ettirilmesi gerektiği anlaşıldığından, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak 2016 ve 2017 yılı emlak vergisinin tam oran üzerinden yapılan tahakkuk işleminin 9/10'luk kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu tahakkuk işlemlerinin taşınmazların "turizm ve ticaret" alanında kalan kısmına isabet eden emlak vergisi yönünden iptaline, "yol ve park" alanında kalan kısmına isabet eden emlak vergisi yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Olayda, her ne kadar davacı tarafından; maliki oldukları taşınmaza ilişkin olarak tahakkuk ettirilen emlak vergisinin 9/10'luk kısmının iptali istemiyle dava açılmış ve Mahkemece de bu yönde tahakkukun iptaline karar verilmişse de; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca, kısıtlı olan taşınmazlarla ilgili olarak emlak vergisinin tam (10/10) oran üzerinden tahakkuk ettirileceği, ancak tahsilatın, bu tahakkukun 1/10'u oranında yapılacağı ve kalan kısmın tecil edileceği hükmüne yer verildiğinden taşınmaz kısıtlılık hükümlerinden yararlansa dahi emlak vergisi tahakkukunun iptaline karar verilmesine kanunen olanak bulunmadığı açık olmakla birlikte; davacının dava açmasındaki temel maksadının, taşınmazının kısıtlılık hükümlerinden yararlanması olduğu ve davalı idarece de taşınmazın kısıtlılık hükümlerinden yararlandığı yönünde bir beyanda bulunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; emlak vergisi tahakkukunun 9/10'luk kısmını iptal eden Mahkeme kararında tespit edilen bu eksikliğin kararın kaldırılması için yeterli olmadığı sonucuna varıldığı, diğer yandan davalı idarece, Mahkeme kararının uygulanması noktasında, yukarıda belirtilen hususların göz önüne alınacağının açık olduğu, bu durumda, istinaf başvurusuna konu, kararın usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek, kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından davalı istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu taşınmazların bir 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planında turizm-ticaret alanında kaldığı, yönetmelik kapsamında tasarrufu kısıtlı kabul edilen umumi hizmetlere ayrılan alanlardan olmadığı, bir kısım parseller yönünden İmar Kanunu 18. madde uygulamasının devam ettiği bu durumun kısıtlılık hali oluşturmadığı, ayrıca verginin tam tahakkuk edeceği, tahsilatın 1/10 oranında yapılacağı yönündeki bölge idare mahkemesi kararınında hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacıların hisseli olarak malik oldukları, İstanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, ...Mahallesi ...Mahallesi ...ada ...ve ...parsel no'lu taşınmazları için, 2016 yılına kadar kısıtlılık hükümlerinin uygulandığı, ancak imar planınında herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen davalı idarece 2016 ve 2017 yılı emlak vergisinin tam oran üzerinden tahakkuk ettirilmesinin hukuka aykırı olduğundan bahisle fazladan tahakkuk ettirilen 9/10'luk kısmının iptali istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 12. maddesinde; Türkiye sınırları içerisinde bulunan arazi ve arsaların bu kanun hükümlerine göre arazi vergisine tabi olduğu, aynı Kanunun 30. maddesinde; Kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunacağı, 9 ve 19'uncu madde hükümlerinin saklı olduğu, kısıtlamanın kaldırılması halinde, kaldırma tarihini takip eden bütçe yılından itibaren emlakin vergisinin tüm vergi değeri üzerinden ödeneceği, kısıtlamanın devam ettiği sürede tecil edilen verginin 9/10'unun bina, arsa ve arazinin satılması, istimlaki veya hibe yoluyla ahara devir ve temliki halinde, tahsilat zamanaşımına uğramamış olanların muaccel hale geleceği, kanunla ve diğer mevzuatla yapılan kısıtlamaların neler olduğu, süresi, tevsiki ve kısıtlama koyan kamu organlarının görevleri ve sorumlulukları Maliye Bakanlığınca, Milli Eğitim, İmar ve İskan ve İçişleri Bakanlıklarının mütalaaları alınarak hazırlanacak bir yönetmelikle tanzim olunacağı belirtilmiştir.
1319 sayılı Kanunun 30'uncu maddesi uyarınca çıkartılan 17.11.1986 tarih ve 19284 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmeliğin 2. maddesinde, " İmar planlarında, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufu kısıtlanmış sayılır" denilerek konuya açıklık getirilmiştir.
İmar Kanunun "parselasyon planının hazırlanması" başlıklı (4/7/2019 tarih ve 7181 sayılı Kanunun 9. Maddesi ile değişik), 18. maddesi 3. fıkrasında ise umumi hizmetlere ayrılan alanlar yeniden düzenlenerek; ve yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretime yönelik eğitim tesis alanları, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesis alanları,pazar yeri, semt spor alanı, toplu taşıma istasyonları ve durakları, otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol, su yolu, resmî kurum alanı, mezarlık alanı, belediye hizmet alanı, sosyal ve kültürel tesis alanı, özel tesis yapılmasına konu olmayan ağaçlandırılacak alan, rekreasyon alanı olarak ayrılan parseller ve mesire alanları gibi alanlar umumi hizmet alanı olarak sayılmıştır
01.10.2017 tarihine kadar yürürlükte olan "Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nin 14. maddesinin "Alan Kullanımları" başlıklı 3. bendinin b. fıkrasında;
Ticaret alanı: İş merkezleri, ofis-büro, çarşı, çok katlı mağazalar, kamu veya özel katlı otoparklar, alışveriş merkezleri, otel ve diğer konaklama tesisleri, sinema, tiyatro, müze, kütüphane, sergi salonu gibi sosyal ve kültürel tesisler, lokanta, restoran, gazino, düğün salonu gibi eğlenceye yönelik birimler, yönetim binaları, katlı otopark, banka, finans kurumları, yurt, kurs, dershane, özel eğitim ve özel sağlık tesisleri gibi ticaret ve hizmetler sektörüne ilişkin yapılar yapılabilen alanlar olduğu belirtilmiştir.
c fıkrasında ise: Ticaret+Konut, Turizm+Ticaret, Turizm+Ticaret+Konut gibi karma kullanım alanları; tek başına konut olarak kullanılmamak koşuluyla, ticaret, turizm+ticaret, ticaret+konut, turizm+ticaret+konut kullanımlarından sadece birinin veya ikisinin veyahutta tamamının birlikte yer aldığı alanlar olduğu kurala bağlanmiştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; “ticaret turizm” alanında kalan parsellerin, mevzuatta belirlendiği şekliyle çok fonksiyonlu ve karma yapılaşmaya açık olduğu, yapılaşma yasağı bulunmadığı, bu alanların umumi hizmetlere ayrılan alanlardan sayılamayacağı, dolayısıyla tasarrufunun kısıtlı olmadığı ortadadır.
Dosyanın ve Dairemizce 09/11/2021 tarihinde karara bağlanan E:2018/4153, E:2018/2194, E:2018/6137 sayılı dosyalarının birlikte değerlendirilmesinden; temyize konu parseller yönünden, taşınmazların 1/1000'lik planında "Turizm-Ticaret" alanında kaldığı, davalı idareye bağlı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün dosyada yer alan ...tarih ve ...sayılı bilgilendirme yazısında; Kazlıçeşme Mahallesinde yer alan parsellere ilişkin parselasyon planının İstanbul Büyükşehir Belediye Encümenince ...tarih ve ...sayılı kararı ile onaylandığı ve 05/02/2015-05/03/2015 tarihleri arasında askıda kaldığı, 05/03/2015 tarihinden itibaren kısıtlılığın kaldırılmış olduğu, bu açıklama sonrası aynı birimin ...tarih ve ...sayılı bilgilendirme yazısında ise 06.03.2015 tarihli yazılarında bazı bilgilerin sehven eksik belirtildiği, ...Mahallesi ...adada yer alan taşınmazların imar planı bulunmaması nedeniyle kısıtlı olduğu, bu sayılanların dışında kalan diğer taşınmazlar yönünden kısıtlılık bulunmadığı, uygulama aşamasında parsel bazında sorgulama yapılması için müdürlüklerine başvurulmasının istenildiği görülmüştür.
Uyuşmazlıkta, davalı idareye bağlı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün yukarda bahsedilen bilgilendirme yazılarından; temyize konu parsellerin yer aldığı ada yönünden, parselasyon planlarının 05.03.2015 tarihinde kesinleştiği, kısıtlılık halinin olmadığı ada bazında verilen bilgilerden anlaşılmakla birlikte, temyize konu parseller yönünden tesis edilen işlemlerde ise İmar Kanunu 18. madde uygulamasının devam ettiği, bu uygulamanın devam etmesinin kısıtlılık hali oluşturmadığı yönünde işlem tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle vergisi ihtilaflı parseller tek tek belirtilmek suretiyle imar durum bilgisi, parselasyon planının kesinleşme tarihi ile uyuşmazlık konusu dönemde taşınmazların planındaki kullanım biçimiyle yapılaşmaya engel teşkil eden bir durum olup-olmadığına ilişkin hususlara yönelik taraflardan ve ilgili kurumlardan (parselasyon işlemini yapan Büyükşehir Belediyesi dahil) getirtilecek bilgi ve belgelere göre bir inceleme yapılarak karar verilmesi gerekmekte iken, mahkemece "turizm-ticaret" alanında kalması sebebiyle üzerinde imar ve inşaat izninin verilmediği gerekçesiyle kısıtlı olduğu kabul edilerek bu alanda kalan kısımlar yönünden mahkemece davanın kabulü yönünde verilen karara karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Vergi Mahkemesinin kabul kararına yönelik davalı istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 01/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.