11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8076 Karar No: 2019/6820 Karar Tarihi: 01.10.2019
Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8076 Esas 2019/6820 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, vergi usulüne aykırı hareket ettiği gerekçesiyle sanığı mahkum etti. Sanık, defter ve belgeleri gizlemek suçundan yargılandı. Mahkeme, zararın maddi olmadığı için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verdi. Ancak sanığın adli sicil kaydında daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti olduğu tespit edildiği için hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının oluşmadığı belirtildi. Karar, ayrıca Anayasa Mahkemesi iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiğine dikkat çekti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2011 tarihli kararına göre, sanık mahkumiyetiyle sonuçlanan ceza davasında katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, vekil duruşmalara katılmadığı halde katılana maktu vekalet ücretinin ödenmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: CMK 231, TCK 53, 5237, 5320, 1412, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
11. Ceza Dairesi 2016/8076 E. , 2019/6820 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Tehlike suçu olması nedeniyle defter ve belgeleri gizleme suçunda CMK"nin 231. maddesi anlamında maddi zarar doğmayacağı, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinden dolayı tarh edilecek vergi ve cezaların ise eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadığı, sanık hakkında, katılan kurumun zararının giderilmediğinden bahisle yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; sanığın, adli sicil kaydından, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin bulunduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Gerekçeli karar başlığında 2012 yılı olarak eksik yazılan suç tarihinin, 25.05.2012 olarak mahallinde düzeltilmesi, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik bulunmadığından sanık ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27/09/2011 gün ve 2011/3-167-2011/194 sayılı Kararında da açıklandığı üzere sanığın mahkumiyetiyle sonuçlanan ceza davasında katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, vekil duruşmalara katılmasa dahi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca katılan lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi zorunlu olup, katılan vekilinin duruşmaları takip etmediği gerekçesiyle vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından dilekçe yazım ücretine ilişkin kısmın çıkarılması ile yerine “Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1500-TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine” cümlesi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.