16. Hukuk Dairesi 2017/3962 E. , 2020/5946 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek, davacının, kadastro sırasında adına tespit edilen 125 ada 5 parsel sayılı taşınmazın doğusunda kalan ve hakkında tutanak düzenlenmeyerek haritasında gösterilmekle yetinilen yolun adına tescili istemiyle, kadastrodan önceki nedenlere dayanarak dava açtığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde, kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmış ise de, kadastro sırasında haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmadığı açıklandıktan sonra, davacı tarafından kadastrodan önceki zilyetliğe dayanılarak açılan dava yönünden karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yasal hasım haline gelen ... ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada taraf olması gerektiği göz önüne alınarak, taraf teşkilinin sağlanması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, taraf teşkili sağlandığı taktirde işin esasına girilip, yasal ilanlar yapıldıktan sonra iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanarak neticesine göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen 63,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün davacıya ait 125 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle, mümkün değil ise yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalılar İdris ve ... ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak, 4721 sayılı TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Çekişmeli taşınmaz bölümü 2006 yılında yapılan tespit sırasında yol olarak tescil harici bırakılmış olup davacı ..., çekişmeli taşınmaz bölümünün adına tapuda kayıtlı 125 ada 5 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünde, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmaz bölümünün zilyetlikle edinilmeye elverişli yerlerden olup olmadığı usulüne uygun şekilde araştırılmamış, hüküm kurulurken yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarıyla yetinilmiş, alınan beyanlar bilimsel esaslara uygun bilirkişi raporları ile denetlenmemiş, bu anlamda taşınmaza ait ortofoto ve uydu fotoğrafları dosyaya getirtilip, yöntemince ehil bilirkişi aracılığıyla incelenmemiş ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın niteliği hususunda rapor alınmadan karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu alana ait, temin edilebilen en eski tarihli ve güncel ortofoto görüntüleri ile kadastro tespit tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları dosya arasına getirtilmeli, bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve ziraat mühendisi bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif mahallinde hazır olan yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın önceki niteliğinin ne olduğu, kadim yol olup olmadığı, taşınmaz üzerinde var ise zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi, kim tarafından hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hakkında, olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını, çekişmeli bölümün yol niteliğinde olup olmadığını, zeminde hangi amaçla kullanıldığını, toprak yapısı itibariyle davacıya ait taşınmazın devamı niteliğinde olup olmadığını bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı; ortofoto görüntüleri ile uydu fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek, çekişme konusu taşınmaz bölümünün bulunduğu yerin uydu fotoğrafları üzerinde işaretlenmesi istenilmeli ve taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak kullanılmaya ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik olarak rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; TMK"nın 713/4-5. maddeleri gereğince yasal ilanlar yapılarak, üç aylık yasal ilan süresinin dolması beklenilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen ilkelere uygun olmayacak şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de mahkeme, açık anlaşılır ve infaz sırasında kuşku yaratmayacak şekilde hüküm kurmakla yükümlü olduğu halde temyize konu bölüm yönünden infaz sırasında tereddüt uyandıracak şekilde (şartlı) hüküm kurulması ve dava, 4721 sayılı TMK"nın 713/1. maddesi uyarınca tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olduğu halde yasal hasım konumundaki davalılar aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.