18. Hukuk Dairesi 2015/11022 E. , 2016/7707 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... vd. Vek.Av....
Vek.Av....
Dava dilekçesinde, ..... 837 ada 17 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Mahkemece, dava konusu taşınmaza ne zaman el konulduğunun gün, ay ve yıl olarak taraflardan sorulup tespit edildikten sonra 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında el konulduğun anlaşılması halinde el koyma tarihi itibariyle, 04.11.1983 tarihinden sonra el konulduğunun tespiti halinde ise değerlendirme tarihi itibarıyla 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde bulunup bulunmadığının, bu tarih itibariyle kesinleşmiş imar planı içinde olmadığının anlaşılması halinde belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd. gibi) yararlanıp yararlanmadığının, özellikle etrafının meskûn olup olmadığının, taşınmaz belediye nazım imar planı içinde ise, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve .... sayılı kararı uyarınca bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumunun, hangi amaçla plan kapsamına alındığının, yerleşim merkezlerine uzaklığının, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanaklarının, kullanma biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıklarının, belediye başkanlığından sorulması gerekmektedir. Somut davada taraflardan el koyma tarihinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilip yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda vasıflandırma yapılması ve yargılama harç ve vekalet ücretinin, fiili el koyma tarihine göre maktu veya nispi olarak değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemesi ile dava konusu taşınmaza fiili el koyma tarihi belirlenmeden karar verilmesi,
....
Kabule göre de;
2-Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Yasası"nın kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1. fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tespiti ve bu tespitte etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak 2. fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın emsale göre üstün ve eksik yönleri tartışılmak suretiyle m2 bedeli 5.977,80 TL olarak tespit edildiğine göre bu bedel esas alınarak kamulaştırmasız el koyma tazminatının belirlenmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın 2014 yılı emlak beyan değerinin 6.928,00 TL olması nedeniyle birim değerin emlak beyan değerinden daha düşük olamayacağı belirtilerek emlak vergi beyan değeri esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması,
3-Davaya konu taşınmazda yapılaşmanın tamamlanmış olduğu, el atılan arsanın aynı amaçlı kullanılması mümkün olmadığı, el atılan alanın yapı alanına tesiri olmadığı gerekçeleri ile dava konusu taşınmazın belirlenen m² değerinden %10 değer azalışı uygulayan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması,
4-Davacılar vekili dava dilekçe ile tazminatın faizi ile tahsilini talep ettiğine ve dava konusu taşınmazın tazminat bedelinin tespitine ilişkin değerlendirme dava tarihlerine göre yapıldığından hükmedilen bedele, davacılar hisse bedelleri de dikkate alınarak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.