Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/20432 Esas 2018/8314 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20432
Karar No: 2018/8314
Karar Tarihi: 25.09.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/20432 Esas 2018/8314 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/20432 E.  ,  2018/8314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı ..., davalı ile arasında bir tüketici kredisi sözleşmesi imzalandığını, krediye teminat olarak davalıya ait bir araç üzerine rehin tesis edildiğini ancak davalının kredi borcunu ... olduğundan bankadan rehnin kaldırılmasını istemesi sebebiyle dava açtığını, buna karşılık davacı banka ise kredi borcu kapanmasına rağmen davalının da karıştığı dolandırıcılık eyleminden dolayı bu talebi reddettiğini beyanla, davalı ..."den fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ile 34.920,00-TL banka alacağının tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacı bankadan kullanmış olduğu kredi ile araç aldığını, banka tarafından araç üzerine rehin konulduğunu, söz konusu kredi ödemelerini yaptığını ve davacının iddia ettiği dolandırıcılık eylemiyle ilgisi olmadığı sebebiyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, uyuşmazlıkta davalının kullandığı tüketici kredisi borcunun olduğu davacı banka tarafından iddia edilmediği; uyuşmazlık kredi veren bankada usulsüz kredi verildiği bu nedenle de bankanın zararından dolayı dava dışı kişilerle birlikte davalının da sorumluluğu olduğu, davanın da bankanın zarara uğramasından dolayı zarar miktarı olan 34.920,00-TL"nin iadesi amacıyla açılmış bir dava olduğu ve davalının uyuşmazlığa konu araçla ilgili kredi borçlarının tamamen ödediği dikkate alındığında taraflar arasında taşıt kredisi sözleşmesine bağlı olarak alacak borç ilişkisinin kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacının banka tüzel kişiliğinin bulunduğu, davalının ise bu davada konumunun yeterince tartışılmadığı açıktır. Davaya Tüketici Mahkemesinin bakacağı hususu belirgin olmadığına göre öncelikle tarafların iddia ve savunmalarına dayanak deliller toplanmadan mevcut şekilde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu düşüncesiyle davaya devam olunması hatalı olup görev hususu kamu düzenine ilişkin bulunmakla gösterilen deliller değerlendirilip görev konusunun halli gerekirken yanılgılı şekilde davaya devam olunması usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca, mahkemece, davalının taraf sıfatının ne olduğu hususunun araştırılıp değerlendirilmesi ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı şekilde davaya devam olunup yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.