Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3873 Esas 2020/5944 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3873
Karar No: 2020/5944
Karar Tarihi: 01.12.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3873 Esas 2020/5944 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Hukuk Dairesi tarafından görülen bir dava sonucunda verilen hükümde tapusuz taşınmazın tescili üzerine bir karar çıkartılmıştır. Ancak yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereği taraf teşkilinin sağlanması ve birçok keşif işlemi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Davanın niteliği göz önüne alındığında, ilgili kamu tüzel kişilerinin de yasal hasım konumunda olduğu ve husumet yöneltildiği belirtilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 ve 713/3 maddeleri ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleridir.
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2017/3873 E.  ,  2020/5944 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    ...

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca ... davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanması; ardından dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait üç ayrı zamanda çekilmiş (1982, 1992 ve 2002 yılları) stereoskopik hava fotoğrafları ile, tescili istenen taşınmazın neden tescil harici bırakıldığı hususu belirlenerek alınacak yazı cevabının dosya arasına konulması, bundan sonra taşınmaz başında refakate alınacak 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile 3 kişilik jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, mahalli bilirkişi ve tanıklardan zilyetlik hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınması, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarının özellikle irdelenmesi, jeodezi uzmanı bilirkişi kuruluna belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılması, ayrıca temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarının değerlendirilmesi, bu suretle çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gereğine ve kabule göre de, TMK"nın 713/3. hükmü uyarınca Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliği yasal hasım durumunda olup yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı halde yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine olacak şekilde davanın kabulüne, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.658,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, Milas Belediye Başkanlığı vekili ile vekalet ücreti yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi gereğince, tescil davalarında Hazine’nin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava, Hazine ve Milas Belediye Başkanlığı hasım gösterilerek açılmış ve yargılama sırasında 6360 sayılı Yasa hükümleri uyarınca önceki bozma ilamına da uyularak ... davada taraf haline getirilmiştir. Davanın niteliği göz önüne alındığında ...’nın ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada yasal hasım konumunda olduğu kuşkusuzdur. Ne var ki, Mahkemece bu husus göz ardı edilerek sözü edilen hükmi şahıs yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince, tescil davalarında, keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması ve yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekirken yasal ilanlar yapılmadan hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.