Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/3914 Esas 2015/5690 Karar Sayılı İlamı

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, fiili çalışmaya uygun düzenlenmeyen bordrolar nedeniyle hak kaybına uğradığını davalıya bildirerek Mayıs-Haziran bordrolarını baskıya rağmen imzalamadığını, bunun üzerine iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının mazeretsiz olarak işe gelmemesi nedeniyle İş Kanununun 25/II-g maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Davacı işçinin iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği, dolayısıyla davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı hususunda uyuşmalık bulunmaktadır.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
Somut olayda, mahkemece iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğine ilişkin kanıt elde edilemediği, buna karşın fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdirildiği kabul edilerek davacının ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının gerek iş akdinin sona erdiği tarihten bir gün sonra 24/07/2012 tarihindeki Bölge Çalışma Müdürlüğüne verdiği şikayet dilekçesinde gerekirse de dava dilekçesinde iş akdinin işverence önüne konulan bordroları imzalamadığı için feshedildiğini belirttiği tanık beyanları ve dosya kapsamından davacının iş akdinin işverence haklı neden olmaksızın Mayıs-Haziran bordrolarını imzalamaması nedeniyle sona erdirildiği anlaşıldığından iş akdinin işverence sona erdirildiği ve bu nedenle davacının ihbar tazminatına da hak kazandığı kabul edilmesi gerekirken ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olması bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 26.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.