Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2019/5335
Karar No: 2022/839
Karar Tarihi: 01.03.2022

Danıştay 3. Daire 2019/5335 Esas 2022/839 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/5335 E.  ,  2022/839 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/5335
    Karar No : 2022/839

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Demir Çelik İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2012 ve 2015 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının asıl borçlu şirketin müdürlüğünden 05/03/2012 tarihinde istifa ettiği ve tekrar müdür olarak atandığı 05/05/2012 tarihine kadar asıl borçlu şirketi temsile yetkili olmadığı görüldüğünden dava konusu ödeme emri içeriği Mart 2012 dönemine ait kamu alacağından sorumlu tutulamayacağı, olayda her ne kadar asıl borçlu şirket hakkında tapu sicil müdürlükleri, trafik sicil müdürlüğü ve dava konusu ödeme emrinin tebliğinden sonra üçüncü şahıslar nezdinde mal varlığı araştırması yapılmış ise de Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine banka genel müdürlükleri, PTT Genel Müdürlüğü ve diğer kamu kurum ve kuruluşları nezdinde mal varlığı araştırması gerçekleştirildiğine dair bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığı dikkate alındığında, asıl borçlu şirket hakkındaki mal varlığı araştırmasının yeterli olmadığı sonucuna varıldığından şirket hakkındaki takip yolları tamamlanıp borcun şirketten tahsilinin olanaksız hale geldiği ortaya konulmaksızın ödeme emri içeriği diğer kamu alacaklarının davacının takibinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu ödeme emri iptal edilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrine konu kamu alacağının vadesinde ödenmemesi üzerine şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında saptanan araçlara haciz uygulandığı, başkaca mal varlığı da tespit edilemediği, şirket yetkilisi ile vergi dairesi müdür yardımcısı tarafından imza altına alınıp dosyaya sunulan 22/09/2017 tarihli görüşme tutanağında, şirket yetkilisince, şirket adına bankalar nezdinde e- haciz uygulandığında borçların ödenemeyeceğinin belirtildiği, e-haciz tatbik edilmemesi için matrah artırımında bulunulduğunun ifade edildiği, Dairelerince verilen ara kararı üzerine asıl borçlu şirketin 6736 sayılı Yasa kapsamında matrah artırımında bulunduğu ve taksitlerini düzenli olarak ödediğinin anlaşıldığı olayda, 09/04/2018 tarihi itibarıyla 44.093.775-TL vergi borcu bulunan şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında saptanan dört araçtan, üçünün üzerinde 2.080.000 TL'lik borç nedeniyle … Bankası lehine rehin bulunduğu, diğer araç satılsa dahi bedelinin borcu karşılamayacağı açık olduğundan ve şirket hakkında bankalar nezdinde şirket yetkilisinin talebi doğrultusunda e-haciz uygulanmadığından şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasının yeterli olduğu sonucuna varıldığı, bunun yanı sıra dava konusu ödeme emri içeriği cezalı vergilere karşı asıl borçlu şirket tarafından açılan davanın kısmen reddine dair Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen temyiz isteminin de reddedildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar Vergi Mahkemesince, davacının tekrar şirketi temsile yetkili kılındığı 05/05/2012 tarihinin öncesine isabet eden kamu alacağından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle ödeme emrinin değinilen kısmı iptal edilmiş ise de davacının 01/10/2015 tarihli ortaklar kurulu kararıyla 10 yıl süre ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı hususunun 12/11/2015 tarih ve 8945 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği dikkate alındığında, hali hazırda kanuni temsilcilik sıfatı devam eden ve ödeme emri içeriği tüm borçlardan sorumlu olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirket adına düzenlenen vergi inceleme raporları uyarınca yapılan tarhiyatlara karşı açılan davalarda verilen kararların henüz kesinleşmediği ve temyiz aşamasında olduğu, hal böyle iken gerek şirket gerek kendisi hakkında cebri takibata geçildiği, idarenin cebri icra yolunda sabırlı davranmasının yasa ve hakkaniyetin gereği olduğu, asıl borçlu şirketin uyuşmazlık dönemleriyle ilgili olarak 6736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun'un 5. maddesi kapsamında 2010 ila 2012 yıllarına ait matrah artırımında bulunduğu, söz konusu Kanun uyarınca yapılandırılan ve takside bağlanan vergi borçlarının aksatılmadan ödenmesine devam edildiği, bu kapsamda milyonları aşan tutarda ödeme gerçekleştirildiği, söz konusu durum dikkate alınmaksızın adına ödeme emri düzenlenmesinin hukuka uygun düşmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Davacının asıl borçlu şirkette kanuni temsilci sıfatının bulunmadığı, diğer bir deyişle sorumluluk döneminde gerçekleşmeyen sahte fatura kullanma fiilinden kaynaklanan Mart 2012 dönemine ait kamu alacağı nedeniyle takibi mümkün olmadığından temyiz isteminin değinilen hüküm fıkrası yönünden kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    25/05/2012 tarih ve 8076 Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde davacının asıl borçlu şirkete 05/05/2012 tarihli ortaklar kurulu kararına istinaden kanuni temsilci olarak atandığı hususu yayımlanmıştır.
    … Demir Çelik İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait muhtelif yıllara ait muhtelif vergilerin tahsili amacıyla şirket adına takibe geçildiği, şirket hakkında gayrimenkul ve motorlu araçlar yönünden mal varlığı araştırması yapıldığı, mal varlığı araştırmasında saptanan dört adet araca haciz uygulandığı, ancak şirkete ait olup haczedilen araçların üçünün üzerinde davalı idareden önce … Bankası lehine rehin bulunduğu, başkaca mal varlığına da rastlanmadığı, öte yandan şirket yetkilisi ile vergi dairesi müdür yardımcısı tarafından imza altına alınıp dosyaya sunulan 22/09/2017 tarihli görüşme tutanağında, şirket yetkilisince, şirket adına bankalar nezdinde e haciz uygulandığında borçların ödenemeyeceğinin belirtildiği ve e-haciz tatbik edilmemesi için matrah artırımında bulunulduğunun ifade edildiği, bunun üzerine adı geçen şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağının tahsili için dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
    Öte yandan, Dairemizin E:2019/5558 sayılı dosyasında Vergi Dava Dairesince verilen ara kararına, asıl borçlu şirket tarafından 6736 sayılı Yasa kapsamında katma değer vergisi ve kurumlar vergisi yönünden yapılan matrah artırımı üzerine tahakkuk eden vergilerin düzenli olarak ödendiği, ancak diğer borçlara ilişkin olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi gereğince işlemlerin gerçekleştirildiği şeklinde yanıt verilmiştir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcilerince yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; aynı Kanunun 62. maddesinde ise, borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hüküm altına alınmıştır.
    Aynı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Temyiz istemine konu yapılan Vergi Dava Dairesi kararının, ödeme emrinin Mart 2012 dönemi dışındaki kamu alacaklarına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun görülmüştür.
    Dava konusu ödeme emri içeriği Mart 2012 dönemine ilişkin kamu alacağının asıl borçlu şirket hakkında 2012 yılında sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporlarına dayanılarak adına tarh ve tahakkuk eden katma değer vergisi ve vergi ziyaı cezasına ilişkin olduğu, davacının ise sözü edilen dönemde kanuni temsilci sıfatının bulunmadığı anlaşılan olayda sorumluluk döneminde gerçekleşmeyen sahte fatura kullanma fiilinden sorumlu tutulması mümkün olmadığından yazılı gerekçeyle ödeme emrinin değinilen kısmını iptal eden Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu kabul ederek davayı bu yönden de reddeden Vergi Dava Dairesi kararının değinilen hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kısmen reddine,
    2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; dava konusu ödeme emrinin, Mart 2012 dönemi dışındaki kamu alacağına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3.Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
    4. Kararın; ödeme emrinin, Mart 2012 dönemine ait kamu alacağına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    5. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … -TL maktu harç alınmasına, 01/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi