17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9167 Karar No: 2019/11863 Karar Tarihi: 07.10.2019
Hırsızlık - Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/9167 Esas 2019/11863 Karar Sayılı İlamı
Özet:
17. Ceza Dairesi, bir hırsızlık ve banka/kredi kartları kötüye kullanımı davasında mahkumiyet hükmünü onadı. Sanıklardan birinin banka/kredi kartı kötüye kullanımı suçundaki hükmü Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilebileceği için bozulmadı. Ancak diğer sanık için hırsızlık suçundan verilen hükümde müştekinin kredi kartının nasıl ele geçtiğinin tespit edilememesi nedeniyle, eylemin TCK'nun 160. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu olabileceği dikkate alınmadığı için, ve aynı sanık için yine hırsızlık suçundan verilen hükümde TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluğu konusunda Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının değerlendirilmemesi nedeniyle hükümler bozuldu. Kanun maddeleri ise TCK'nın 53. maddesi, 64. maddesi, 142/2-b maddesi ve 160. maddesi olarak belirtildi.
17. Ceza Dairesi 2019/9167 E. , 2019/11863 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar ..., ... hakkında hırsızlık ve banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: I) Sanık ... hakkında banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde; Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II) Sanık ... hakkında hırsızlık ve banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından, sanık ... hakkında hırsızlık suçlarından verilen hükümlerin temyiz incelemesinde; 1)Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/03/2013 günlü, 2012/1-1560 Esas ve 2013/81 Karar sayılı ve aynı günlü 2013/8-131 Esas ve 2013/75 Karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere, temyiz incelemesinden önce sanığın vefat etmesi hâlinde, müsadereye tâbi eşya olsun ya da olmasın, 5237 sayılı TCK"nun 64. maddesi uyarınca hükmün bozulmasıyla yetinilmesi, müteakip işlemlerin ise; mahkemesince yapılması gerekir. UYAP"tan alınan nüfus kaydına göre, sanık ...’ın 19.03.2017 tarihinde vefat ettiğinin belirtilmiş olması karşısında; 5271 sayılı CMK"nun 223/8 ve TCK"nun 64/1. maddeleri gereğince sanığın vefat etmesinin anlaşılması hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması, 2)Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde; müşteki ...’nın tüm aşamalarda suça konu kredi kartının ne şekilde elinden çıktığını bilmediğini beyan etmesi sanık ...’ın kredi kartını bir kafenin içinde bulduklarını bildirmesi nedenleriyle müştekinin kredi kartının ne şekilde elegeçtiğinin tespit edilmemesi nedenleriyle sanık ...’ın eyleminin uzlaştırmaya tabi TCK’nun 160. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçuna uyduğu gözetilmeden, aynı Yasa"nın 142/2-b maddesinden hüküm kurulması, 3) Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde; T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 07.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.