Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3972
Karar No: 2022/4894
Karar Tarihi: 24.10.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/3972 Esas 2022/4894 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, davacı ve davalı arasındaki personel ve öğrenci yemeği hizmet alım sözleşmesine dair bir icra takibi başlatılmıştı. Davalı tarafından yapılan itiraz yargılanmış ve mahkeme, davacının davalıdan iş eksiliş bedeli karşılığı 29.989,25 TL talep etme hakkı olduğunu ve işlemiş faiz alacağı da bulunduğunu kabul ederek davanın kısmen kabulüne karar verdi. Davacının talebi üzerine mahkeme, hükmün 9. fıkrasına icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesi ibaresi ekledi. Ancak, Yargıtay davacının talep ettiği tazminatın likid olmadığını ve icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini kabul etti. Bu nedenle, mahkeme kararı bu kısımdan çıkarılarak düzeltildi ve yeniden onandı.
4735 Sayılı Kanun'un 24. maddesi, bir sözleşmeden doğan alacakların tahsili ve ödeme planlarına ilişkindir.
878,85 TL işlemiş faiz alacağına ilişkin kanun maddesi belirtilmemiştir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi, borçlu tarafından yapılan itirazın sonucunda alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için gereken koşulları belirtir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi, mülga olan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun geçerli olduğu davaların usulünün devam edeceğini belirtir.
1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/VII. maddesi, itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatının hükmedilebilmesi için gereken koşulları belirtir.
6. Hukuk Dairesi         2022/3972 E.  ,  2022/4894 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki icra takibine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında personel ve öğrenci yemeği hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, davalı kurumun iş eksilişine gitmesi nedeniyle yasa gereği ödenmesi gereken 29.989,25 TL'nin ödenmediğini bu miktarın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, bu itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; 4735 sayılı Yasanın 24. maddesi gereğince davacının davalıdan iş eksiliş bedeli karşılığı 29.989,25 TL talep edebileceği, 878,85 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkeme; davacı vekilinin talebi üzerine 21.01.2021 tarihli karar ile; HMK 305/A maddesi gereğince hükmün 9. fıkrası olarak hüküm altına alınan alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ibaresinin eklenilmesine karar verilmiştir.
    Kararı ve 21.01.2021 tarihli kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarına gelince;
    İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
    Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. (HGK'nın 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
    Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 24. maddesinin yorumlanarak davacının ilgili tazminata hak kazanıp kazanamayacağı ve miktarı yargılama sonucu belirlenmiştir. Bu durumda likid bir alacak bulunduğundan söz edilemez. Bu nedenlerle davalı tarafından yapılan itiraz haksız kabul edilemeyeceğinden mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiş ise de yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 9 no.lu fıkrasının hükümden çıkarılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi