Esas No: 2022/341
Karar No: 2022/921
Karar Tarihi: 01.03.2022
Danıştay 2. Daire 2022/341 Esas 2022/921 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2022/341 E. , 2022/921 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/341
Karar No : 2022/921
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Büyükşehir Belediye Başkanlığında genel sekreter yardımcısı olarak görev yapan davacının, bu görevden alınarak mühendis olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda; davacının geçmiş hizmetlerinin değerlendirilmesinde, davalı idare bünyesinde uzun yıllar yöneticilik yaptığı, bu süre zarfında, söz konusu görevi ile ilgili olarak hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde de nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı; bu durumda, davacının görevinden alınmasını gerektirecek somut bir tespitin davalı idarece sunulamaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının genel sekreter yardımcılığı görevinden alınarak mühendis olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının, yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden; Anayasa'nın 125. maddesinde idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun kurala bağlandığı, bu kapsamda dava konusu işlem hukuka aykırı bulunduğundan, işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile tazminat isteminin kabulüne, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; Mahkeme kararının kaldırılmasını gerektirecek bir neden bulunmadığı belirtilerek, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; Anayasa Mahkemesinin 08/12/2015 günlü, E:2014/87, K:2015/112 sayılı kararında; daire başkanı kadrolarının idareci (yönetici) kadroları olduğunun, idarenin bu kadrolara bir kere atadığı kişileri meslek hayatları boyunca bu kadrolarda çalıştırma zorunluluğunun bulunmayacağının, bu kadrolara atanan kişiler yönünden, bulundukları statülerden doğan, tahakkuk etmiş, kendileri yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haklardan yahut bu durumun devam edeceği yönündeki haklı beklentiden söz edilemeyeceğinin, kamu yararı ve hizmetin gerekleri dikkate alınarak bu kişilerin idarecilik görevlerine son verilmesi durumunda kariyer meslek kadrolarından gelenlerin kendi kadrolarına atanmalarının mümkün olduğunun, bunun kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönünün bulunmadığının vurgulandığı; görevde yükselme sınavına tabi olmayan yönetici kadrolarına atama yapma konusunda idarenin geniş tercih ve takdir hakkının bulunduğu; idarenin, atama yetkisini belirli bir kişi lehine kullanmaya yargı kararı ile zorlanamayacağı gibi, önemli bir sorumluluk gerektiren üst düzey yönetici kadrolara atadığı kişileri gelişen ve değişen kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde değiştirme konusunda da geniş takdir hakkının bulunduğu; davacının da görevde yükselme sınavına tabi olmayan yönetici kadrosunda görev yaptığı, bu bağlamda, idarenin takdir yetkisi çerçevesinde tesis edilen dava konusu işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka ve kamu yararına uygun olduğu ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından; davalı idarenin personelini atama hususundaki takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı, söz konusu yetkinin somut dayanağı olmaksızın kullanılamayacağı, davacının hiçbir gerekçe olmaksızın görevden alınmasının hukuka uygun olmadığı, dava konusu işlemin subjektif değer yargısı ile tesis edildiği ve davacıya gerek maddi, gerekse manevi yönden zarar verdiği; hukuka uygun olan temyize konu kararın onanması gerektiği yolunda cevap verilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
... Büyükşehir Belediye Başkanlığında genel sekreter yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından; bu görevden alınarak mühendis olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 71. maddesinde, memurların eşit dereceler arasında veya derece yükselmesi suretiyle sınıf değiştirmelerinin caiz olduğu; 76. maddesinde ise, kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst veya kurum içinde aynı veya başka yerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda aktarılan mevzuat hükmü ile memurların sınıfları da değiştirilmek suretiyle naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin sebep ve amaç unsurları yönünden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşik yargı içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, 2014 yılında davalı idare emrine açıktan özel kalem müdürü, müteakiben aynı yıl daire başkanı, 2017 yılında ise genel sekreter yardımcısı olarak atandığı ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihe kadar genel sekreter yardımcılığı görevine devam ettiği anlaşılmaktadır.
Davacının geçmiş hizmetleri incelendiğinde; idarenin, davacıyı genel sekreter yardımcılığı kadrosuna 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinde ifadesini bulan takdir yetkisi kapsamında atadığı görülmekte olup, davalı idarenin atama konusunda sahip olduğu bu yetkinin davacıyı görevden alma konusunda da mevcut olduğunun kabulü noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Bu bağlamda, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği göz önünde bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali ile davacının yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine dair İdare Mahkemesi kararıyla ilgili istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı Yasa'nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 50. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa'ya 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. madde uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.