Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8961 Esas 2018/1649 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8961
Karar No: 2018/1649
Karar Tarihi: 05.03.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8961 Esas 2018/1649 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu alacağın tahsilinin sağlanması için davalı şirketin fesih ve tasfiyesi talebidir. Davacı vekili, davalı şirketin yarı oranında hissedarı ve yetkilisi olan dava dışı kişinin müvekkiline borçlu olduğunu ve aleyhine başlatılan icra takibinden sonuç alınamadığını ileri sürmüştür. Mahkeme, ortaklardan birinin payını haczettirmiş olan alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilme imkanını tanıyan 6762 sayılı Kanun'un 522. maddesinin dava tarihi itibariyle yürürlükte olmadığını, bu nedenle davacının talebinin reddine karar vermiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
522. madde; Yöneticinin sorumluluğu gereği haczettirilen bir payın sırf bu sebeple, borcun o sahibine ait diğer paylar üzerinden takip yapılmasına veya şirketin feshi için dava açılmasına ilişkin hususları düzenler.
6762 sayılı Ticaret Kanunu; Sermaye Şirketleri olan Anonim Şirketleri (AŞ) ve Limited Şirketleri (Ltd. Şti.) düzenleyen kanunun adıdır ve 2012 yılında yürürlüğe girmiştir. Limited Şirket ortaklarının sorumlulukları da dahil olmak üzere, birçok konuda AŞ hükümlerine benzer uygulamalar getirilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, yürürlükte olan yeni Ticaret Kanunu'dur ve 2011 yılında kabul edilmiştir. Bu kanun, Türkiye'deki tüm ticari işletmeler için geçerlidir ve 1956 tarihli eski ticaret kanununu yürürlükten kaldırmıştır. Limited Şirket ortağının şahsi borçları nedeniyle alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteme hakkının düzenlenmediği bu kanundan sonra yasal olarak belirtilmemiştir.

11. Hukuk Dairesi 2016/8961 E. , 2018/1649 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08/09/2015 tarih ve 2015/737-2015/1114 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin yarı oranında hissedarı ve yetkilisi olan dava dışı ..."ın müvekkiline borçlu olduğunu, aleyhine başlatılan icra takibinden sonuç alınamadığını, borçlu adına kayıtlı menkul ya da gayrimenkul malın bulunmadığını ileri sürerek alacağın tahsilini sağlamak için davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, ortaklardan birinin payını haczettirmiş olan alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilme imkanını tanıyan 6762 sayılı ..."nin 522. maddesinin dava tarihi itibariyle yürürlükte olmadığı, 6102 sayılı ..."da limited şirket ortağının şahsi borçları nedeniyle alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteme hakkının düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.