16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5544 Karar No: 2019/568 Karar Tarihi: 22.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5544 Esas 2019/568 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üyeliği suçundan TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz edenler sanık ve müdafii olup, bölge adliye mahkemesinin kararında suç tarihinin yanlış yazıldığı tespit edilmiştir. Ancak yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve vicdani kanının kesin verilere dayandırıldığı belirlenmiştir. Bu nedenle, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş ve temyiz davası esastan reddedilerek hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/5544 E. , 2019/568 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi Temyiz Edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Bölge adliye mahkemesinin ve yerel mahkemenin gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ilk yakalama tarihi olan "26.08.2016" yerine “26.08.2017”, olarak yazılması; mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; Sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.