3. Hukuk Dairesi 2018/543 E. , 2019/6048 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali davalarının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; asıl ve birleşen dava davacılarının istinaf taleplerinin reddine yönelik olarak verilen karar, asıl davada davacı tarafça duruşmalı, birleşen davada davacı tarafça duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 02/07/2019 tarihinde asıl davada davacılar vekili Av. ..., davalı ... vekili Av. ... ile davalılar ... ve ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl ve birleşen davada davacılar; mirasbırakana ait 25/10/2011 tarihli vasiyetnamenin ehliyetsizlik, irade sakatlığı ve şekil eksikliği nedenleriyle geçersiz olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini talep etmişlerdir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
İlk derece mahkemesince; vasiyetnamenin TMK"nın 535 inci maddesinde belirtildiği şekilde düzenlendiği, vasiyetnamenin iki yerinde de hem noter tarafından hem de tanıklar tarafından vasiyetnamenin noter tarafından mirasbırakana tanıkların önünde okunduğu hususunun yazıldığı ve tanıklarında vasiyetçinin vasiyetnamenin son ve gerçek isteklerini
kapsadığını belirtmiş olmaları karşısında vasiyetnamede şekil eksikliğinin olmadığı, mirasbırakanın vasiyet tarihinde hukuki ehliyetinin bulunduğunun adli tıptan alınan raporlar ile tespit edildiği, dinlenen tanık beyanları ve açılan vesayet dosyalarındaki gözlem raporlarına göre mirasbırakanın iradesinin sakatlanmadığı, aksine mirasbırakanın uzun yıllar boyunca kendisine bakan davalı bakıcılarına minnet duygularıyla bağlandığı için mal bırakmak istediği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, asıl ve birleşen dava davacıları istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; vasiyetname incelendiğinde; birinci sayfanın son paragrafında yazılan vasiyetnamenin tanıklar önünde vasiyet edene okunduğu, vasiyet edenin vasiyetnamede yazılanların son ve gerçek iradelerini kapsadığını söyledikten sonra sol baş el parmak izinin bastırılarak vasiyetnameyi onayladığı, bu şekilde vasiyetnamenin imzalanıp mühürlendiği, hem noter huzurunda hem de tanıklar huzurunda vasiyet edene okunan vasiyetnamenin TMK"nın 535 inci maddesinde belirtildiği şekilde düzenlenmiş olduğu, davacı tarafça vasiyet edenin fiil ehliyetinin bulunmadığı yönündeki iddianın ve hata olgusunun ispat edilemediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen dava davacıları tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacıların ehliyetsizlik ve irade sakatlığına yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacıların şekil eksikliğine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TMK"nın 535 inci maddesi; “Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder.
Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.” hükmünü içermektedir.
Yazılışına bakılarak TMK"nın 535 inci maddesinin, ancak vasiyetçinin okuyamaması veya imzalayamaması halinde uygulanabileceği düşünülebilirse de, bu görüş doğru değildir. Nitekim, 26/03/1962 günlü ve 23/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç bölümünde açıkça ifade edildiği üzere; okuryazar kişiler bile, dileğine göre ve hiç bir sebep bildirmeye veya vasiyetnameye yazdırmaya yer olmaksızın okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçebilirler. Sözü edilen içtihadın yürürlüğünden bu yana uygulama bu yolda devam edegelmiştir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 24/11/1980 tarihli ve 1980/7187 E.-8357 K. ve Dairemizin 17/12/2012 tarihli ve 2012/21939 E.-25917 K. sayılı içtihatları da aynı yöndedir).
Öte yandan, okuryazar kişilerce, okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunun seçilmesi halinde de; TMK"nın 535 inci maddesinin ikinci fıkrasında gösterilen şekle uyulmak zorundadır.
Davaya konu vasiyetname, okuryazar olan mirasbırakanın gözlerindeki ve ellerindeki rahatsızlıkları nedeniyle noter tarafından okuyamayan veya yazamayanlara özgü vasiyetname şeklinde düzenlenmiştir. Ne var ki, vasiyetnamede tanıkların “mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını” tevsik eden beyanları yoktur. Bu beyanın yokluğu vasiyetnameyi geçersiz kılar.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; TMK"nın 535 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmeyen vasiyetnamenin iptali hakkındaki asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacılar yararına BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınarak asıl dava davacılarına verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 02/07/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.