15. Hukuk Dairesi 2015/1015 E. , 2015/2797 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 281/2. maddesinde "Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişiler kurulu ek raporlarında, bozma ilamına uygun olarak serbest piyasa rayiçlerine göre iş bedelinin hesaplanması yoluna gidilmiş, bu hesaplama sırasında işçilik ve malzeme haricinde bir de kuyu açma maliyeti adı altında bir kalemden bahsedilmiştir. Hesaplamanın yapıldığı tabloda, işçilik ve malzeme fiyatlarıyla belirlenen bedele kuyu açma maliyeti adı verilen kalem de dahil edilmişken; raporun sonuç kısmında, bu kalemden hiç bahsedilmeksizin işçilik ve malzeme fiyatlarıyla işin bedeli gösterilmiştir. Bu durumda, rapor kendi içerisinde çelişki içerdiğinden az yukarıda izah edilen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 281/2. maddesi hükmü uyarınca bilirkişiler kurulundan ek rapor alınarak bu belirsizliğin açıklattırılması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
Yine, mahkemece hükme esas alınan bilirkişiler kurulu ek raporunda, hesaplamaya esas alınan fiyatların mahalli serbest piyasa rayici olduğu ifade edilmiştir. Serbest piyasa rayiçleri, işin serbest piyasa KDV dahil oluşan bedelini gösterir. Bu bakımdan, serbest piyasa oluşan bedelin içerisinde KDV de vardır. Başka bir anlatımla, serbest piyasa rayici olarak belirlenen bedele, ayrıca KDV eklenmez. Buna karşılık, bilirkişiler kurulunca serbest piyasa rayici olduğu ifade edilerek hesaplamaya esas alınan fiyatlara, ayrıca KDV eklenmiştir. Bu yönüyle de, bilirkişiler kurulu raporu sonucu itibariyle hükme esas alınmaya elverişli değildir.
Diğer taraftan; davalı vekili yargılamanın tüm aşamalarında yapılan imalatın ayıplı olduğunu savunduğu halde, bu savunma üzerinde hiç durulmadan, bu konudaki deliller toplanmadan, eksik incelemeyle sonuca varılması doğru olmadığı gibi davalı tarafın, dava açılmadan önce 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 101/I. maddesine uygun bir şekilde temerrüde düşürülmediği için hükmedilen alacağa ancak dava tarihinden itibaren faiz yürütülebileceği gözetilmeden dava tarihinden öncesi için de faize hükmedilmiş olması da doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş; davalının ayıp savunması üzerinde durulup delilleri toplandıktan sonra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 281/2. maddesi uyarınca, bilirkişiler kurulundan ek rapor alınarak davalı tarafın ayıplı imalat savunmasının değerlendirilmesi, aynı raporla kuyu açma maliyeti adıyla maliyet tablosuna eklenen bedelin niteliğinin belirlenmesi, bu bedelin serbest piyasa rayici olarak belirlenen bedelin içerisinde olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespiti ve serbest piyasa rayiçlerinin içerisinde KDV"nin de bulunduğu gözetilerek iş bedelinin hesaplanması, hesaplanan bedelden kanıtlanan 12.500,00 TL ödemenin mahsubu ile kalan bedel olması halinde bu bedele dava tarihinden itibaren faiz yürütmek suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesinden ibarettir.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.