Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak icra takibine geçilmiş ve örnek 10 numaralı ödeme emri 2.7.2007 tarihinde borçluya tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili ise  İİK.nun 168/3. möddesinde öngörülen yasal 5 günlük süreden sonra 27.11.2007 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip konusu bonoda keşide yerinin yazılı olmadığı, kambiyo senedi vasfının olmadığı nedeniyle alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkı bulunmadığından bahisle takibin iptalini talep etmiştir.
 İİK.nun 168/3. maddesi gereğince takibin dayanağı senedin kambiyo senedi vasfını taşımaması nedeniyle takibin iptalini istemenin "şikayet"niteliğinde bulunduğu ve 5 günlük süreye tabi olduğu açıklanmıştır.  İİK.nun 168/1. maddesinde icra müdürüne senedin kambiyo vasfında olup olmadığına ilişkin verilen inceleme ve takdir yetkisinin doğru olarak  kullanılmamasına ilişkin şikayet İİK.nun 168/3. ve İİK.nun 170/a maddelerinin açık hükmü karşısında takibin iptali sonucu doğurmaz. Çünkü 168/1. madde hükmüne aykırı davranılması halinde dahi borçluya  İİK.nun  168/5. maddesi itiraz hakkı tanımıştır. Aksinin düşünülmesi İİK.nun 168. maddedeki 5 günlük hak düşürücü süreyi 7 gün olarak değiştireceğinden kabulü mümkün değildir. Mahkemece şikayetin sürede yapılmadığı nazara alınarak reddi yerine, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
 SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.