10. Hukuk Dairesi 2019/1705 E. , 2020/2122 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-İş Mahkemeleri Kanunu"nun 15. maddesinde; 5521 sayılı Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş iken, 6100 sayılı HMK"nun 447. maddesi, mevzuatta yürürlükten kaldırılan 18.06.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Ululü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağını belirtmiştir.
Buna göre, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen "Geçici madde 3"atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 433/1. maddesi gereğince temyiz dilekçesinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı tarafa cevap verme ve karşı temyiz isteminde bulunmak hakkının da tanınması gereklidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 347. maddesi de aynı düzenlemeyi içermektedir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispi harca tabi davalarda verilen esasa ilişkin hükümlerin temyizi sırasında, nispi temyiz harcı peşin alınır. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması hâlinde, Harçlar Kanunu’nun 32. maddesine göre müteakip işlemler yapılmaz. Karar veren Hâkim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi hâlde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği hâlde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.
Eldeki davada ise, yukarıda sözü edilen Yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesi davalı ... "a tebliğ edilmemekle birlikte hükmü temyiz eden davalılar vekili tarafından iki davalı adına da temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan her bir davalı adına ayrı ayrı nispi temyiz karar harcı ile başvuru harcı alınması gerekirken, sadece tek harç alındığı, bu haliyle gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmediği, anlaşılmaktadır. Böyle olunca da;
(a)Davacı tarafın temyiz dilekçesi davalı ..."a tebliğ edilmeli,
(b)Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten,
(c)Temyiz eden tüm davalılar adına başvurma ve nispi temyiz harcının yatırılmaması hâlinde yatırılan temyiz harcının hangi davalı adına yatırıldığı davalılar vekilinden sorulmak suretiyle tespit edildikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3’üncü maddesi gereğince, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun anılan (434) maddesinde öngörülen prosedür, harç tamamlanmak üzere işletildikten sonra, bu süreçte şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse davalılar vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.