11. Ceza Dairesi 2016/6480 E. , 2019/6802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Sanık ... hakkında defter ve belgeleri gizleme suçlarından: Beraat
Sanık ... hakkında 2008-2009-2010 takvim yıllarında, sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından: Mahkumiyet
A) Sanık ... hakkında defter ve belgeleri gizleme suçlarından verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Vergi incelemesi için istenen defter ve belgeleri saklama yükümlülüğünün sanığa ait olması, noter tasdik kayıtları ile varlığı sabit olan 2008-2011 arası takvim yıllarına ait yasal defterlerin mücbir sebep olmaksızın yasal süresinde ibraz edilmediğinin ve savunmanın kastı ortadan kaldıran bir nedene dayanmadığının anlaşılması karşısında; yüklenen “defter ve belgeleri gizleme” suçunun unsurları itibarıyla oluştuğu gözetilmeden, sanık hakkında mahkûmiyet yerine beraat hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
B) Sanık ... hakkında 2008-2009-2010 takvim yıllarında, sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiinin, sanık ... hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve defter ve belgeleri gizleme suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Sanıkların, sahte fatura düzenlemediklerini savunmaları nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanıkların bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması,
a) Faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını, ..., ... veya ...’a ait olduğunu söylemeleri halinde; ...,... veya...’ın CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve faturalar kendilerine gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
b) ..., ... veya... da faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara, ..., ... veya ... ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların, ..., ... veya ...ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması,
2- Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara, ..., ... veya ...’a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları, ..., ... veya ...’ı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
3- ...,... veya ...’a şirkete ait defter ve belgelerin bu kişilerde bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması, yasaya aykırı,
4- Kabule göre; mahkûmiyet hükümleri yönünden 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 30.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.