Esas No: 2019/5992
Karar No: 2022/1081
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay 10. Daire 2019/5992 Esas 2022/1081 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/5992 E. , 2022/1081 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5992
Karar No : 2022/1081
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, askerlik görevini yerine getirirken 25/08/2006 tarihinde Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde (güncel ismi Sultan 2. Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi) yapılan total kolektomi (kalın bağırsağı oluşturan bölümlerden kolonun çıkarılması) ameliyatında rektumun alınmaması nedeniyle birden fazla ameliyat geçirmek zorunda kaldığı ileri sürülerek 1.000,00 TL maddi, 400.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, Adana Devlet Hastanesinden %78 özürlü olduğuna dair alınan 09/04/2015 tarihli özürlü sağlık kurulu raporundan ya da rektumun tamamının alınmadığını öğrendiğini beyan ettiği Adana Numune Hastanesinde yapılan muayenesi sonucu düzenlenen 24/12/2015 tarihli rapordan itibaren bir yıl içerisinde hizmet kusurundan kaynaklanan zararının tazmini talebiyle ön karar için idareye başvurması ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesinde öngörülen usule göre zararın tazmini istemiyle dava açması gerekirken, bu tarihlerden çok sonra 14/03/2017 tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine 01/06/2017 tarihinde açılan davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince, istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2006 yılındaki ilk operasyondan sonra yıllar boyunca defalarca ameliyat olduğu, bu süreçte tıbbi teknik açıklamalar nedeniyle hangi hastanede, nerede hatalı ameliyatların yapıldığının anlaşılamadığı, GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde düzenlenen epikriz raporunun gerçeğe aykırı olduğu, bağırsağının tamamının alındığına ilişkin rapor düzenlendiği, 13/02/2017 tarihine kadar istirahat raporunun bulunmasının Mahkemece dikkate alınmadığı, tedavi sürecinin ve zararın halen devam ettiği belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesinde belirtilen sürelerin kesin ve hak düşürücü nitelikte olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 24/05/2021 tarihli ara kararına PTT Genel Müdürlüğü tarafından verilen cevaptan, davacının temyiz başvurusunun süresinde olduğu anlaşıldığından, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararı kaldırılarak ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı, askerlik görevini yaptığı sırada 01/08/2006 tarihinde dışkı ile beraber kan gelmesi, kilo kaybı şikayetleriyle GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesine başvurmuş, burada yapılan endoskopide kalın bağırsağın rektum denilen son kısmıyla diğer bölümü olan kolon kısmında çok sayıda polip tespit edilmiştir.
Düzenlenen epikrize göre 25/08/2006 tarihinde laparoskopik kolektomi+ileoanal anastomoz (ince bağırsağın makat bölgesine bağlanması) operasyonu gerçekleştirilmiştir. Ameliyat notunda, kolon denilen ana kısmın çıkartıldığı belirtilmiş, rektum adı verilen son kısma yönelik net bir ifade bulunmamaktadır.
Ardından davacıya yıllar içerisinde GATA ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bünyesindeki hastanelerde ilk operasyonla bağlantılı bazı ameliyatlar yapılmıştır.
Daha sonraki süreçte şikayetleri devam eden davacının başvurduğu Adana Devlet Hastanesince düzenlenen 09/04/2015 tarihli sürekli nitelikteki özürlü sağlık kurulu raporunda % 78 özür oranı belirlenmiştir. Söz konusu raporun teşhis kısmına kolon rezeksiyonunun (kolonun çıkarılması) yazıldığı görülmektedir.
Davacı tarafından, hastalığının genetik nitelikte olması sebebiyle aynı rahatsızlığa düçar olan yakınlarının geçirdiği ameliyatların başarılı olmasına rağmen kendi şikayetlerinin artmasından şüphelendiği ifade edilmektedir. Beyanına göre, 16/12/2015 tarihinde Adana Numune Hastanesinde muayene olmuştur. Dosyada mevcut olan 24/12/2015 tarihli endoskopi raporuna göre ise, kalan rektum parçasında 25-30 adet polip saptanmıştır. Davacı, bu raporla birlikte ilk operasyonda rektumun hepsinin alınmadığını, kalan rektumda tümör oluştuğunu öğrendiğini beyan etmektedir. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Hastanesinde düzenlenen 08/01/2016 tarihli kolonoskopi ve patoloji raporlarında da benzer tespitlerde bulunulmuştur.
16/02/2016 tarihinde Özel … Hastanesinde yapılan operasyon ile kalan 2-3 cm’lik rektum çıkarılmıştır. GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesindeki ilk operasyon (ileoanal anostomoz işlemi) burada tamamlandıktan sonra ileostomi (ince bağırsağın dışarı açılması işlemi) yapılmıştır. 14/08/2016 tarihinde, söz konusu operasyonla bağlantılı olarak aynı hastanede bazı işlemler gerçekleştirilmiş ve yara bölgesi temizlenmiştir.
02/09/2016 tarihinde Özel … Hastanesinde gaita kaçağı nedeniyle operasyon geçiren davacının, ince bağırsağının dışarıya açıldığı bölge değiştirilmiştir. 09/09/2016 tarihinde İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesine sevk edilen davacı, oluşan enfeksiyona yönelik antibiyotik tedavisi gördükten sonra 30/09/2016 tarihinde taburcu edilmiştir.
Davacı tarafından, maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle 17/03/2017 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine 01/06/2017 tarihinde bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları ödemekle yükümlü olup; idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması" başlıklı 13. maddesinde -ön karar başvurusu yapıldığı tarihte yürürlükte olan haliyle- "İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir." hükmüne yer verilmiştir.
Maddede yer alan, idari eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle tam yargı davası açılabilmesi için, zarara sebep olan eylemin idariliğinin ve maddi olay ile yol açtığı zararın kesin olarak ortaya çıkması zorunludur.
Bu itibarla; ancak zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hal ve şartların öğrenilmesi halinde zararın öğrenilmiş sayılacağının kabulü gerekmektedir.
İdari eylem, idarenin işlevi sırasında bir hareketi, bir davranışı, bir tutumu veya hareketsizliği; idari karar ve işlemle ilgisi olmayan, başka bir deyişle öncesinde, temelinde bir idari karar veya işlem olmayan salt maddi tasarrufları ifade etmektedir. Dolayısıyla zarara sebep olan eylemin ve maddi olayın idariliği ve yol açtığı zarar bazen eylemin yapılmasıyla veya olayın gerçekleşmesiyle birlikte ortaya çıkarken, bazen de çok sonra, değişik araştırma, inceleme ve kesin sağlık raporları sonucu da ortaya çıkabilmektedir.
İdari eylemlerin neden olduğu bedensel zararların, tedavi sürecinin tamamlanıp kesin sağlık raporunun alındığı tarihte öğrenilmiş sayılması, Kanun'da öngörülen sürenin kesin raporun ilgiliye verildiği tarihte işlemeye başlatılması gerektiği Danıştay'ın yerleşik içtihatlarındandır. Esasen, idari eylemin tamamlandığı ve zararın tam olarak ortaya çıktığı tarih dikkate alınmadan 2577 sayılı Kanunun 13. maddesinde öngörülen bir ve beş yıllık sürenin hesaplanması, bazı hallerde dava açma hakkının kullanılamaması sonucunu doğuracaktır. Zararın ortaya çıkmasıyla kullanılması mümkün olan dava açma hakkını ortadan kaldırır biçimde süre hesabı yapılmasının ise hak arama özgürlüğüyle bağdaşmayacağı açıktır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtildiği üzere, Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla, bedensel zararlara ilişkin tam yargı uyuşmazlıkları bakımından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesinde belirtilen sürelerin kesin sağlık kurulu raporunun alındığı tarihte başlaması gerektiği kabul edilmiş ise de; dava konusu uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince dava açma süresinin başlangıcı bakımından esas alınan 09/04/2017 tarihli sağlık kurulu raporunun kolon rezeksiyonuna dayalı olarak düzenlendiği görülmektedir. Davacının iddiasının ise, 2006 yılında yapılan ilk operasyonda kalın bağırsağın diğer bölümü olan rektumun alınmamasından dolayı zarara uğradığı yönünde olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca Kanun'da öngörülen sürenin başlaması için zararın da tam olarak ortaya çıkması gerekmektedir. Dava konusu olayda, davacının rektumun alınmadığını öğrenmesinden itibaren tedavi sürecinin aktif bir şekilde devam ettiği, bu nedenle zararın boyutunun tam anlamıyla ortaya çıkmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, davacının 24/12/2015 tarihli endoskopi raporuyla rektumun tamamının alınmadığını öğrendiğinin kabulü mümkün ise de; hizmet kusuru bulunduğunu iddia ettiği ilk ameliyat nedeniyle en son 02/09/2016 tarihinde ameliyat geçiren ve 30/09/2016 tarihinde taburcu olan davacının zararının boyutunun söz konusu rapor tarihi itibarıyla kesin ve net olarak ortaya çıkmış olmaması sebebiyle de bu raporun Kanun'da öngörülen sürelerin başlangıcı bakımından esas alınması hukuken mümkün gözükmemektedir.
Bu durumda, dosyadaki tedavi belgeleri ve davacının iddiaları bir bütün halinde değerlendirildiğinde, bakılan davanın süresinde açıldığı sonucuna ulaşılmış olup, davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 02/03/2022 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.