Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/492
Karar No: 2017/1658
Karar Tarihi: 14.03.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/492 Esas 2017/1658 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/492 E.  ,  2017/1658 K.

    "İçtihat Metni"



    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 17/05/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/05/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 14/03/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili geldi. Karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    a) Dava, zimmet ve denetim görevini ihmal suretiyle zimmete neden olma eylemleri nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ..., ..., ... ile ... mirasçıları yönünden davanın reddine, davalı ... ve ... yönünden kabulüne, davalı ... ve ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalılardan ..."in genel sekreter, ..."in başkan, ... ile ..."nun başkan vekili, diğer davalıların ise yönetim kurulu üyesi olduklarını, davalı genel sekreterin 1997-2001 yılları arasında çeşitli dönemlerde zincirleme olarak zimmetine para geçirdiğini, diğer davalıların ise denetim görevlerini yerine getirmeyerek zimmete neden olduklarını belirterek, odanın uğradığı zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, 23/12/2013 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, zimmet eylemini gerçekleştiren ... ile zimmet tarihlerinde görev yapmış olan başkan ve başkan vekillerinin zarardan sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; olay tarihinde yürürlükte bulunan 5590 sayılı Kanun"un 12. maddesi uyarınca oda bütçelerinden sarfiyatın başkan veya başkan vekilleri ile
    ./..
    -2-


    genel sekreterin imzası ile yapılması gerektiği ve zimmet olayının mükerrer ödemeler ile gerçekleştiği dikkate alındığında, genel sekreter ile başkan ve başkan vekillerinin zarardan birlikte sorumlu oldukları mütalaa edilmiştir. Raporda; davalıların davacı odadaki görev süreleri dikkate alınarak tazminattan sorumlu oldukları miktarlar belirlenmiştir.
    Gerek davalıların davaya konu eylemler nedeniyle sanık olarak yargılandıkları sayılı dosyasından, gerekse tazminat dosyasından; davalı genel sekreterin tahsilat ve harcamaları tek hesapta toplayarak ve tek imza ile işlemler yaparak zimmet eylemini gerçekleştirdiği ve zimmetin 1997-2001 yılları arasında teselsül ettiği anlaşılmaktadır. Genel sekreterin zaman içinde değişen yaşam biçimi ve şahsi alacaklılarının alacaklarının ödenmesi için odaya müracaat etmeleri nedeniyle, davalılar tarafından oda hesapları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve yapılan inceleme neticesinde davalı genel sekreterin zimmet eylemi tespit edilebilmiştir. Zimmetin gerçekleştiği süre zarfında bakanlık müfettişleri tarafından yapılan denetimlerde, bu hususun soruşturma konusu edildiğine dair de dosyada bir delil bulunmamaktadır. Davalı genel sekreterin tek imza ile oda bütçesinden sarfiyatta bulunması ve tahsilat ile harcamaları tek hesapta toplaması nedeniyle; meydana gelen oda zararından, davalı başkan ve başkan vekillerinin de sorumlu olduğu kabul edilmekle birlikte, yukarıda açıklanan nedenlerle, uğranılan zararın tümünden sorumlu tutulmaları doğru değildir. Davalı genel sekreterin zimmet eyleminin zamana yayılmış olması ve hemen fark edilebilecek türden olmaması da gözetilerek, hesaplanan tazminattan önemli oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
    b) Davacı, oda zararının zimmete geçirme tarihlerine göre hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan tahsili isteminde bulunmuştur. Mahkemece, her yıl için hesaplanan tazminata, o yılın ilk gününden faiz işletilmesine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığı için talep olması halinde, tazminata olay tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir. Ancak somut olayın özelliği gereği, yıllar içindeki zimmet olayının gerçekleştiği tarihlerin tespiti dosya kapsamına göre mümkün bulunmadığından, her yıl için hesaplanan tazminata o yılın son gününden, 2001 yılı için ise, görev süresinin sonu olan 01/10/2001 tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    c) Mahkeme gerekçesinde; davalılardan ..."nun 07/12/1995 – 16/12/1999 tarihleri arasında başkan vekilliği yaptığı, bu nedenle 1997-1998-1999 yıllarına ait zimmet miktarından sorumlu olduğu belirtilmiştir. Hüküm fıkrasının, 2000 yılı zararının karara bağlandığı 6. bendinde ise; adı geçen davalının soyadı sorumlular arasında yazılmıştır. Belirtilen bu hususun maddi hata olduğu anlaşılmakla birlikte, infazda tereddüt yaratma ihtimaline binaen düzeltilmesi gerekmekte olup, bu husus da bozma nedeni yapılmıştır.
    d) Olay tarihinin 1997-2001 yılı arası olması nedeniyle davaya dayanak belgelerde zarar miktarı eski TL cinsinden yazılıdır. Gerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda, gerekse mahkeme gerekçesinde tazminat miktarı, Türk Lirası"ndan altı sıfırın silinmesi nedeniyle yeni TL cinsinden ifade edilmiştir. Ancak hüküm fıkrasında miktarlar altı sıfırlı olarak ve eski TL cinsinden olduğu da açıklanmaksızın yazılmıştır. İnfazda tereddüt oluşacak şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.

    ./..
    -3-

    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2-a-b-c-d) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine, bozma nedenine göre davalı ..."un vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalı ... yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi