Esas No: 2017/4174
Karar No: 2022/1318
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay 8. Daire 2017/4174 Esas 2022/1318 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2017/4174 E. , 2022/1318 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/4174
Karar No : 2022/1318
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : 1- ... Kurulu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :
1-Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi olan davacı tarafından, hakkında tesis edilen yükseköğretim kurumundan bir ay uzaklaştırma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı işlemi ile
2- Bireysel işlemin dayanağı olan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 6. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
23.05.2016 tarihinde gerçekleşen olay hakkında soruşturmanın usulüne uygun yapılmadığı ve soruşturma sonucunda verilen disiplin cezasının yönetmelikte öngörülen sürelere uyulmadan tesis edildiği, Yönetmeliğin 6/(f) bendi gereğince ceza verilebilmesi için söz konusu toplantının kendisi tarafından düzenlenmiş olması gerektiği, oysa somut olayda böyle bir hususun söz konusu olmadığı, düzenlenen bir toplantıya katılmanın disiplin suçu teşkil etmeyeceği, Disiplin Yönetmeliği'nin 6/(f) bendinde yer alan hükmün Anayasa'da güvence altına alınan "düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" ne aykırı olduğu, Kanunla getirilmesi gereken sınırlamanın Yönetmelik hükmüyle getirildiği belirtilerek dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
DAVALILARIN SAVUNMASI :
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın Savunması: Usule ilişkin olarak, bireysel işlem yönünden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına husumet yöneltilemeyeceği, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiği; dava konusu Yönetmeliğin 6/1-(f) bendine karşı daha önceden açılan davanın reddine yönelik Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 09.05.2016 tarih ve E:2012/9483 K:2016/4594 sayılı kararı bulunduğundan düzenleyici işlem yönünden derdestlik itirazında bulundukları; esasa ilişkin olarak, eylemin, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 54. maddesinde yer alan "öğrenme ve öğretme hürriyetini, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükun, huzur ve çalışma düzenini bozan" niteliği bulunduğundan Yönetmeliğin 6/(f) bendinde öngörülen düzenlemenin dayanağını Kanundan aldığı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılmasının sınırının 2547 sayılı Kanunun 54. maddesiyle belirlendiği, davaya konu düzenlemenin amacının son dönemlerde meydana gelen öğrenci olaylarında, eğitim-öğretim hakkının engellenmesi ve kamu mallarına zarar verilmesi nedeniyle tedbir maddesi olarak konulduğu, Yönetmelik hükmünün ölçülülük ilkesine ve hukuk devleti ilkesine uygun bulunduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün Savunması: Usule ilişkin, davanın süreaşımı nedeniyle reddi gerektiği; esasa ilişkin olarak, davacının sübut bulan eylemine karşılık verilen cezanın orantılı olduğu, işlemin hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu düzenleyici işlem yönünden davanın reddi; bireysel işlem yönünden ise dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ: Dava, davacının "Yükseköğretim kurumundan bir ay süreyle uzaklaştırılma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara Üniversitesi Disiplin Kurulu kararı ile bu kararın dayanağı olarak gösterilen Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin "Yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası gerektiren disiplin suçları" başlıklı 6/1-f maddesinin iptali istemine ilişkindir.
Davalı Ankara Üniversitesi Rektörlüğünün süre defi yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.
Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 6.maddesinin 1/f fıkrasında; Yükseköğretim kurumuna ait kapalı ve açık mahellerde yetkililerden izin almadan toplantılar düzenlemek fiilini işlediği saptananlar bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası ile cezalandırılırlar, hükmü yer almıştır.
Olayda, davacı tarafından iptali istenen Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin "Yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası gerektiren disiplin suçları" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin; Danıştay 8. Dairesinin E:2012/9483 sayılı esasına kayden açılan davada, 09/05/2016 gün, K:2016/4594 sayılı kararı ile "davanın reddine" karar verildiği, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca ret edilerek kararın onandığı görülmüş olup, Danıştay nezdinde açılan davada, hukuki irdelemesi yapılan yönetmeliğin ihtilafa konu maddesinin belirtilen bendinin iptalini içeren işbu davada ileri sürülen iddiaların, anılan Danıştay kararlarında belirtilen gerekçeler ışığında yerinde olmadığı gibi, sözkonusu bendin, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 54. maddesi ile öngörülen genel çerçeve kapsamında olduğu ve bendin ölçülülük ilkesi ile üst hukuk normlarına uygun olduğu, düzenleniş amacının, Yükseköğretim Kurumuna ait kapalı ve açık alanlarda yapılacak her türlü toplantının, öğrenme, öğretme hürriyetini ve kurumdaki sükun, huzur ve düzeni bozmaması olduğu görüldüğünden, Yönetmelikğin 6. maddesinin 1/f fıkrasında belirtilen amaç doğrultusundaki hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Davacının bir ay süreyle Yükseköğretim kurumundan uzaklaştırılması yönündeki bireysel işlemin iptali istemine gelince;
Olayda, öncelikle iddia edilen fiilin, anılan madde kapsamında değerlendirilip değerlendiremeyeceğinin ortaya konması gerekmektedir.
Dava dosyası ekinde bulunan soruşturma dosyasındaki mevcut ifadelerden ve koruma güvenlik görevlilerce düzenlenen tutanaktan; "23/05/2016 tarihinde 07.30 - 19.30 saatleri arasındaki nöbet esnasında Eğitim Bilimleri Fakültesinde toplanan yaklaşık 50 kişilik öğrenci grubunun saat 12.55 civarında Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrenci girişinden 1.5x3.0 m ebatlarında "Faşizmin Kanlı Tarihini Direnişle Yıkacağı" yazılı bez afişle aşağıya doğru hareket ettikleri ve bu esnada "Cebeci faşizme mezar olacak" sloganı attıkları, grubun daha sonra saat 13.02'de Hukuk Fakültesi kantin bölgesine geçerek burada bir kaç dakika kaldıktan sonra sayılarını artırarak yaklaşık 70 kişilik grup ile Hukuk Fakültesi öğrenci girişinden saat 13.12'de çıkarak "cebeci faşizme mezar olacak" sloganı atarak saat 13.14'de giriş nizamiye bölgesine gelerek nizamiye ile yol arasında Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrencisi ... isimli öğrenci tarafından basın açıklaması yapılmış, saat 13.20 civarında tekrar kampüse giriş yaparak grup sorunsuz bir şekilde dağılmıştır." şeklinde olayın ifade edildiği görülmüştür.
Buna göre; meydana gelen olayın, bir toplantı olmadığı, (kaldı ki, bu toplantı varsayılsa bile davacı tarafından bir toplantı yapıldığının ortaya konmadığı) yapılanın, bir olayı protesto etme ve basın açıklaması yapma eylemi olduğu, buna göre davalı idarece ceza tayininde temel alınan fiilin hatalı irdelendiği görülmüştür.
Öte yandan, tutanakta belirtilen olayın irdelenmesine gelince;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının 25. maddesinde; " Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz." hükmü öngörülmüş, "Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" başlıklı 26. maddesinde ise; herkesin, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu ifade edilerek, bu hürriyetin kullanılmasının hangi amaçlarla sınırlandırılabileceği de maddenin devamında açıklanmıştır.
Yine, Anayasa'nın "Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı" başlıklı 34. maddesinde; herkesin, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olduğu, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlak veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabileceği, kuralının öngörüldüğü, 90. maddesi uyarınca, yargılamada esas alınması gereken Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesinin "İfade özgürlüğü" başlıklı 10. maddesinde; herkesin görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahip olduğu, görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüğün kullanılmasının, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için bazı biçim koşullarına, sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabileceği belirtilmiş, "Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü" başlıklı 1.1. maddesinde ise; herkesin barışçıl olarak toplanma hakkına sahip olduğu ifade edilerek, maddenin devamında da bu hakkın hangi koşullarda sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir."
Bu durumda, mevcut ifadelere göre, okulda meydana gelen bir olayı protesto etmek amacıyla gerçekleşen eylemin, yukarıda belirtilen mevzuat ile çerçevesi belirtilen amaç ve gaye doğrultusunda şiddet içermeden, başkalarının özgürlüğüne helal getirmeden, gösteri ve basın açıklaması kapsamında gerçekleştiği, gerek tanık ifadelerinde, gerekse olayın tespitine ilişkin tutanakta "olayın sorunsuz bir şekilde bittiğinin" ifade edildiği görüldüğünden ve davalı idarece ileri sürülen eylemin açıkça, öğrenme-öğretme hürriyetini sınırlayıcı, kurumun işleyiş ve huzurunu bozucu bir niteliğinin bulunmadığı saptanmış olduğundan, davacının bir ay süreyle okuldan uzaklaştırma cezası ile cezalandırılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 6/1-f maddesinin iptali istemine yönelik davanın reddine, davacının 1 ay süreyle okuldan uzaklaştırma cezası ile cezalandırılması yönünde tesis edilen işlemin ise iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava konusu Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 54. maddesi ile 65. maddesinin (a) bendinin (9) numaralı alt bendine dayanılarak hazırlanmış ve 18.08.2012 tarih ve 28388 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarelerin usule yönelik itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun "Öğrencilerin disiplin işleri" başlıklı 54. maddesinde, "Soruşturma, yetkiler ve cezalar:
a. Yükseköğretim kurumları içinde veya dışında yükseköğretim öğrenciliği sıfatına, onur ve şerefine aykırı harekette bulunan, öğrenme ve öğretme hürriyetini, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükün, huzur ve çalışma düzenini bozan, boykot, işgal ve engelleme gibi eylemlere katılan, bunları teşvik ve tahrik eden, yükseköğretim mensuplarının şeref ve haysiyetine veya şahıslarına tecavüz eden veya saygı dışı davranışlarda bulunan ve anarşik veya ideolojik olaylara katılan veya bu olayları tahrik ve teşvik eden öğrencilere; eylem başka bir suçu oluştursa bile ayrıca uyarma, kınama, bir haftadan bir aya kadar veya bir veya iki yarıyıl için kurumdan uzaklaştırma veya yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları verilir.
b. Bir fakülte, enstitü veya yüksekokulun içinde veya dışında öğrencilerin işlemiş oldukları disiplin suçlarından dolayı soruşturma yapmaya ve doğrudan gerekli cezayı vermeye veya disiplin kuruluna sevketmeye ilgili fakülte dekanı, enstitü veya yüksekokul müdürü yetkilidir.
c. Disiplin soruşturmasına, olay öğrenilince derhal başlanılır ve soruşturma engeç onbeş gün içinde sonuçlandırılır.
d. Hakkında kovuşturma yapılan öğrenciye sözlü veya yazılı savunma hakkı verilir. Tanınan süre içinde savunma yapmayan öğrenci bu hakkından vazgeçmiş sayılır.
e. Disiplin cezaları, ilgili öğrenciye yazı ile bildirilir. Durum, öğrenciye burs veya kredi veren kuruluşa ve Yükseköğretim Kuruluna duyurulur. Yükseköğretim kurumundan çıkarma kararlarına karşı onbeş gün içinde üniversite yönetim kuruluna itiraz edilebilir. Cezalar öğrencinin dosyasına ve siciline işlenir.
f. Bu maddeye göre yapılacak işlemler sırasında gerekirse öğrenciye, bağlı bulunduğu öğretim kuruluşunda, ilan yoluyla tebligat yapılabilir.
g. Yükseköğretim kurumundan çıkarma kararı bütün yükseköğretim kurumlarına, Yükseköğretim Kurulu, emniyet makamları ve ilgili askerlik şubelerine bildirilir." hükmü; 65. maddesinin (a) fıkrasının (9) numaralı bendinde ise, öğretim elemanları, memur ve diğer personel ile öğrencilerin disiplin işlemleri, disiplin amirlerinin yetkileri ve disiplin kurullarının teşkili ve çalışması ile ilgili hususların Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.
Dava Konusu Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 6/1-(f) bendinin incelenmesi:
18.08.2012 tarih ve 28388 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin (d) bendinde, yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası, öğrenciye, yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırıldığının ve bu süre içerisinde derslere ve sınavlara katılamayacağının yazı ile bildirilmesi şeklinde tanımlanmış olup, aynı Yönetmeliğin 6/1-(f) bendiyle "yükseköğretim kurumuna ait kapalı ve açık mahallerde yetkililerden izin almadan toplantılar düzenlemek" fiili yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası gerektiren disiplin suçları arasında sayılmıştır.
Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin iptali istenilen 6/(f) bendi ile aynı Yönetmeliğin 2. maddesinde Yönetmeliğin dayanağı olarak gösterilen 2547 sayılı Kanunun 54. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 6/(f) bendinde yer alan disiplin suçunun 2547 sayılı Kanunun 54. maddesinde belirlenen genel çerçeve kapsamında kaldığı, ölçülülük ilkesi ile üst hukuk normlarına aykırı bir yönünün bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim Dairemizin 09.05.2016 tarih ve E:2012/9483, K:2016/4594 sayılı kararı ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 19.04.2017 tarih ve E:2016/4019, K:2017/1660 sayılı kararı da bu yöndedir.
Davacının Yükseköğretim kurumundan bir ay uzaklaştırma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı işlemi yönünden yapılan inceleme:
Dava dosyası ekinde bulunan soruşturma dosyasındaki mevcut ifadelerden ve koruma güvenlik görevlilerce düzenlenen tutanaktan; "23/05/2016 tarihinde 07.30 - 19.30 saatleri arasındaki nöbet esnasında Eğitim Bilimleri Fakültesinde toplanan yaklaşık 50 kişilik öğrenci grubunun saat 12.55 civarında Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrenci girişinden 1.5x3.0 m ebatlarında "Faşizmin Kanlı Tarihini Direnişle Yıkacağız" yazılı bez afişle aşağıya doğru hareket ettikleri ve bu esnada "Cebeci faşizme mezar olacak" sloganı attıkları, grubun daha sonra saat 13.02'de Hukuk Fakültesi kantin bölgesine geçerek burada bir kaç dakika kaldıktan sonra sayılarını artırarak yaklaşık 70 kişilik grup ile Hukuk Fakültesi öğrenci girişinden saat 13.12'de çıkarak "cebeci faşizme mezar olacak" sloganı atarak saat 13.14'de giriş nizamiye bölgesine gelerek nizamiye ile yol arasında Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrencisi ... isimli öğrenci tarafından basın açıklaması yapılmış, saat 13.20 civarında tekrar kampüse giriş yaparak grup sorunsuz bir şekilde dağılmıştır." şeklinde olayın ifade edildiği görülmektedir.
Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin müşterek alan veya mekanlarda toplu öğrenci eylemleri ile ilgili olarak Üniversite rektörlerine soruşturma açma yetkisi tanıyan 12. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin, müşterek mekanlarda işlenen disiplin suçlarından dolayı Üniversite rektörlerine uyarma, kınama ve yükseköğretim kurumlarından bir aya kadar uzaklaştırma cezası verme yetkisi tanıyan 18. maddesinin 2. fıkrasının, aynı maddenin 4. fıkrasındaki "Fakülte, enstitü, konservatuvar, yüksekokul ve meslek yüksekokulunca yürütülen soruşturmalarda bu birimlerin yönetim kurulları, rektörlük tarafından yürütülen soruşturmalarda ise üniversite yönetim kurulu disiplin kurulu görevini yerine getirir." şeklindeki düzenlemede geçen "rektörlük tarafından yürütülen soruşturmalarda ise üniversite yönetim kurulu" ibaresi ile 5. fıkrasındaki "Soruşturma dosyasını inceleyen rektör, dekan, müdür veya disiplin kurulu, gerekli görürse noksan saydığı belirli soruşturma işlemlerinin tamamlanmasını aynı soruşturmacıdan veya disiplin kurulunun bir üyesinden isteyebilir." şeklindeki düzenlemede geçen "rektör" ibaresinin, 2547 sayılı Kanunun 54. maddesinin (b) bendinde, yükseköğretim öğrencileri ile ilgili disiplin soruşturması açmaya ve disiplin cezası vermeye ya da disiplin kuruluna sevketmeye yetkili olanların, fakülte dekanı, enstitü veya yüksekokul müdürü olarak belirlendiği, bunların arasında üniversite rektörlerinin sayılmadığı bu nedenle üst hukuk normu olan 2547 sayılı Kanun'un 54. maddesinin (b) bendine aykırı olduğu gerekçesiyle Dairemizin 23.12.2020 tarih ve E:2019/6735 K:2020/5892 sayılı kararıyla iptaline karar verilmiş, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 29.12.2021 tarih ve E:2021/1732 K:2021/3362 sayılı kararı ile de onanmıştır.
Olayda, koruma güvenlik amirlerinin tuttuğu tutanak ve güvenlik kamerası kayıtları dikkate alınarak Ankara Üniversitesi Rektörlüğünün 22.06.2016 tarih ve 37213 sayılı yazısı ile İletişim Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Eğitim Bilimleri ve Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri (toplam 13 öğrenci) hakkında disiplin soruşturması açıldığı, hazırlanan soruşturma raporunda davacının "yükseköğretim kurumuna ait kapalı ve açık mahallerde izin almadan toplantılar düzenlemek" fiilini işlemiş olduğu kanaat ve sonucuna varılarak Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 6/1-(f) bendi kapsamında yükseköğretim kurumundan 1 ay uzaklaştırma cezası verilmesinin teklif edildiği, getirilen teklif doğrultusunda Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı işlemiyle davacının Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 6/1-(f) bendi kapsamında yükseköğretim kurumundan 1 ay uzaklaştırma cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda müşterek alan veya mekanlarda toplu öğrenci eylemleri ile ilgili olarak Üniversite rektörlerine soruşturma açma ve disiplin cezası verme yetkisi tanıyan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin bahsi geçen düzenlemeleri 2547 sayılı Kanunun 54/b maddesine aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında soruşturma açma ve disiplin cezası verme yetkisi bulunmayan rektör tarafından tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin "Yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezasını gerektiren disiplin suçları" başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Davacının Yükseköğretim kurumundan bir ay uzaklaştırma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı işleminin İPTALİNE,
3. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden dava açılırken alınmayan ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... -TL yargılama giderinin dava kısmen iptal kısmen ret ile sonuçlandığından yarısı olan ... TL'nin davacıdan; diğer yarısı olan ... TL'nin de davalı idarelerden tahsili için 6100 sayılı Kanun'un 339. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra Ankara Veraset ve Harçlar Vergi Dairesine müzekkere yazılmasına ve kararın bir örneğinin tebliğine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere; ... TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde taraflara iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
02/03/2022 tarihinde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.