Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3272
Karar No: 2020/1107
Karar Tarihi: 10.02.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/3272 Esas 2020/1107 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı müvekkilinin Merkez Menkul Değerler A.Ş.'nde hesabı bulunduğunu ve aracı kurumun müvekkilinin hisse senetlerini yasal olmayan şekilde rehin verdiğini iddia ettiği, davalının hisse senetlerini iade etme talebiyle açtığı dava sonucunda, hisse senetlerinin zaten iade edilmiş olması sebebiyle yargılamanın konusuz kaldığı ancak davacının haklı olduğu gerekçesiyle, davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve nispi vekalet ücreti hükmedilmesine karar verildiği görülmüştür. Temyiz başvurusunda reddedilen kararda, 6100 sayılı HMK'nın 331/1. maddesi gereği, davanın konusuz kalan hallerde yargılama giderlerinin davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi böylece açık bir şekilde davanın konusuz kalması durumunda yargılama giderlerinin nasıl belirleneceğini ve haklı durumun nasıl dikkate alınacağını açıklamaktadır.
11. Hukuk Dairesi         2019/3272 E.  ,  2020/1107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 15/03/2019 tarih ve 2018/830-2019/220 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin Merkez Menkul Değerler A.Ş."nde hesabı bulunduğunu, adı geçen aracı kurumun mevzuata aykırı olarak yatırımcıların izni ve muvafakatı bulunmaksızın yatırımcılara ait hisse senetlerini davalı bankaya rehin vermesi ve karşılığında aldığı krediyi kendi hesabına kullanması sebebiyle SPK tarafından faaliyetlerinin geçici olarak durdurulup tedrici tasfiye sürecine alındığını, davalıda rehinli olan hisse senetlerinin iadesi istemiyle keşide edilen ihtarnameye davalının hisse senedi rehinlerinin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle red cevabı verdiğini, ancak aracı kurumun hangi müşterisi adına kredi kullanacaksa ancak onun adına olan hisse senetlerini rehnedebileceğini, müvekkili adına kullanılmış bir kredinin bulunmadığını, bu nedenle davalının müvekkiline ait hisse senetlerini rehin tutmasının yasal olmadığını ileri sürerek davalı elindeki rehinli hisse senetlerinin aynen iadesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu hisse senetleri yargılama sürecinde iade edildiğinden yargılamanın konusuz kaldığı, 6100 sayılı HMK"nın 331/1. maddesine göre, davanın konusuz kaldığı hallerde yargılama giderlerinin davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek takdir edilmesi gerektiği, davaya konu hisse senetlerinin Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından açılan ve İstanbul (Kapatılan) 36. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen dava neticesinde davacıya iade edildiği gözetildiğinde davacının dava açmakta ve rehinli hisse senetlerinin kendisine iadesini talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasına ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi