Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalı Mehmet Naci Bora yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalı Mehmet Naci Bora yönünden temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Dosya içindeki 26/06/2014 günlü teknik bilirkişi raporunda ve krokisinde kamulaştırmadan arta kalan B1 ile gösterilen 72.03 m²"lik bölümün davalı idarece ayrı bir kamulaştırma kararı ile kamulaştırıldığı belirtilmiş olmakla, bu husus araştırılarak kamulaştırılmadığının anlaşılması durumunda bu kısmın yüzölçümü konumu ve geometrik durumuna göre değer kaybı olacağı kaçınılmaz olup bu hususta bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı Mehmet Naci Bora temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine,15/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.