Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5163 Esas 2019/560 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5163
Karar No: 2019/560
Karar Tarihi: 05.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5163 Esas 2019/560 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yargıtay Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla verilen karara yapılan temyiz başvurusunu esastan reddetti. Dosya incelendi ve vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriği değerlendirildi. Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olduğuna karar verildi. Ancak mahkeme kararında eksik araştırma yapıldığı, sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulmadığı, tartışılmayan beyanın hükme esas alındığı ve bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenildiği gerekçesiyle hüküm bozuldu. Sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına karar verildi. Kanun maddeleri: TCK 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri, CMK 217, 215, 216 maddeleri, CMK 302/2.
16. Ceza Dairesi         2018/5163 E.  ,  2019/560 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği gözetilerek,
    Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, Bylock Tespit ve Değerlendirme tutanağının ilgili yerlerden getirtilerek, temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan sanık hakkında beyanda bulunan ..."ın ifadesi ile birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    a-İfade tutanağı hükümden önce gelen ve okunduğu duruşma tutanağına dercedilen, ..."in beyanına karşı diyecekleri olup olmadığı sanık ve müdafisinden sorulması gerekirken, tartışılmayan beyanın hükme esas alınması suretiyle CMK"nın 215, 216 ve 217. maddelerine muhalefet edilmesi,
    b-Gerekçede bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek ve hukuki dayanaktan yoksun biçimde, bylock delilinin istihbari nitelikte olduğu görüşüne yer verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 05.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.