Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7638
Karar No: 2017/1653
Karar Tarihi: 14.03.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/7638 Esas 2017/1653 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/7638 E.  ,  2017/1653 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    .

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/03/2010 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/02/2016 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 14/03/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı asil ... ve vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... ... ....geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava dışı hasta ...."ın ameliyatının davalı doktor tarafından yapıldığını, operasyon sırasında batında unutulan cerrahi alete bağlı olarak gelişen komplikasyonlar sonucu hastanın yaşamını yitirdiğini, hak sahipleri tarafından ... 2. İdare Mahkemesinin 2007/883 esas sayılı dosyası üzerinden davacı idare aleyhine tazminat davası açıldığını, tazminat kararının icra takibine konu edilmesi neticesinde hak sahiplerine davacı idare tarafından ödeme yapıldığını belirterek, ödenen miktarın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı idarenin müteselsil sorumlu sıfatı ile üçüncü kişiye ödediği paranın halefiyet esasınca rücuen tahsilini talep ettiği, davacı idare tarafından 146.281,62 TL ödeme yapıldığı, ancak idare mahkemesi kararının 5.400,00 TL vekalet ücreti yönünden bozulması nedeniyle bu miktarın mahsup edilmesi gerektiği gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı doktor ile ameliyata katılan dava dışı hemşireler hakkında .... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/364 esas sayılı dosyası üzerinden kamu davası açılmıştır. Ceza mahkemesince Yüksek Sağlık Şurasından alınan 12/02/2010 tarih 12443 sayılı kusur raporunda; davalı doktorun 3/8 oranında kusuru bulunduğu, ameliyat hemşirelerinin karın kapatılma aşamasında cerrahi aletlerini saymaları, eksiklik olup olmadığını hekime bildirmeleri gerektiği, bu nedenle hemşirelerin de 3/8 oranında kusurlu oldukları, sağlık meslek mensubu olmayan kişiler hakkında karar verilmesi görevleri dışında bulunduğundan ölen ya da yakınlarına yüklenecek kusur yönünden değerlendirme yapılamayacağı bildirilmiştir. Yapılan yargılama neticesinde davalı doktorun 3/8 kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine, hemşireler yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiş, karar derecattan geçerek kesinleşmiştir.
    ... 2. İdare Mahkemesinin 2007/883 esas sayılı dosyasında ise kusur yönünden bir inceleme yapılmamış, Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinin 01/03/2007 raporu uyarınca eylemin ağır hizmet kusuru niteliğinde olduğu benimsenerek davacı idare tazminattan sorumlu tutulmuştur.
    Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur. Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Diğer bir deyişle; tazminatı ödeyen davacı idare, ancak kusuru oranında personeline rücu edebilir. Ancak mahkemece, kusur durumunun belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Davacı idare ile dava dışı kişilerin zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde bölüşük kusuru bulunup bulunmadığı ve davalının kusur oranının ne olduğu tespit edilmelidir. Ayrıca, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44. maddelerinin davalı yararına uygulanıp uygulanamayacağı tartışılıp değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi