Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7652
Karar No: 2019/5240
Karar Tarihi: 15.10.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/7652 Esas 2019/5240 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, tapu iptali ve tescil davasında, kısıtlı bir kişinin malik olduğu taşınmazın satış suretiyle bir başka kişiye temlik edildiğini ancak kısıtlının taşınmazda oturmaya devam ettiğini, bu işlemde vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve ehliyetsizliğin olduğunu belirterek davayı kabul etmiştir. Ancak, davalıların temyiz itirazları reddedilmiştir ve eksik harç şartının yerine getirilmesi için hüküm düzeltilmiştir. Bu kararda TMK 1023 ve HUMK 438/7 maddeleri yer almaktadır.
1. Hukuk Dairesi         2016/7652 E.  ,  2019/5240 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı ... vasisi, Bornova Noterliği’nin 28.05.1999 tarih ve 25869 yevmiye nolu vekaletnamesiyle davalı ...’in vekil tayin edildiğini, kısıtlı ...’nın maliki olduğu dava konusu 1 numaralı bağımsız bölümü satış suretiyle önce komşusu olan davalı ...’ya temlik ettiğini onun tarafından da diğer davalı ...’e devredildiğini, temlike rağmen ...’nın taşınmazda oturmaya devam ettiğini, davalı vekili ...’in ise kısıtlı adına yeni malik ile kira sözleşmesi yaptığını,davalıların ...’nın maluliyetinden faydalanarak onu zarara uğrattıklarını ve yapılan temliki işleminin ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenleriyle geçersiz olduğunu ileri sürüp, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile kısıtlı adına tescili isteminde bulunmuş, yargılama sırasında ...’nın ölümü üzerine terekesine temsilci atanmıştır.
    Davalı ..., temlikin davacının iradesine uygun yapıldığını, ..."nın kendisini 26.01.2007 ve 24.01.2007 tarihli ibranameler ile ibra ettiğini; davalı ..., husumet itirazında bulunarak, taşınmazı yatırım amaçlı olarak gerçek değeri üzerinden satın aldığını, satış bedelini davalı ..."in banka hesabına yatırdığını, uzun süredir davacının bakımı ile ilgilendiğini bu nedenle temlikten sonra kira bedeli alınmaması yönünde anlaştıklarını, daha sonra ihtiyaç nedeniyle taşınmazı elden çıkardığını, davalı ..., dava değerine itiraz etmiş, taraflar arasındaki ilişkiden haberdar olmadığını, iyi niyetli olduğunu, taşınmazı edindikten sonra davacının vekili ile kira sözleşmesi yaptıklarını, belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, kısıtlı ...’nın oturduğu evi satış iradesinin olmadığı, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ederek kısıtlıyı zarara uğrattıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.10.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... Özel vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat Ayşen Avcıl Uçar ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle çekişmeli taşınmazı vekil ...’in ilk el ve aynı zamanda kısıtlı ile aynı apartmanda oturan komşusu ...’ya satış suretiyle temlik ettiği, bir başka ifade ile ... ve ...’nın davacı kısıtlıyı el ve işbirliği içinde zararlandırdıkları, ikinci el konumunda olan Gülşen’in ise davalı ...’nın arkadaşı olması nedeniyle durumu bilen kişi olup TMK 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Bilindiği üzere harç hususu kamu düzenini ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın resen gözetilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda, dava tarihi itibariyle çekişme konusu taşınmazın değeri 112.000,00 TL olarak keşfen saptandığı ancak harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda eksik harca hükmedilmiş olması doğru değil ise de anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 2. bendindeki " ... 2.049,30TL ... " ibaresinin çıkartılmasına, yerine "7.650,72 TL" ibaresinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar vekilleri için 2.037.00."şer TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    -KARŞI OY-

    Dava, vekaletin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı ..., ..."i vekil tayin etmiş, bu vekil aracılığıyla davaya konu taşınmaz 20.08.2004 tarihinde davalı ..."ya satılmış, ondan da 25.01.2008 tarihinde diğer davalı ..."e satılmıştır.
    Davalı ..."nın taşınmazı ederinin altında satın aldığı sabittir, ancak davacı ..."nın da bu taşınmazda 4 yıl boyunca kira ödemeden oturduğu anlaşılmaktadır. Satıcı ..."nın işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğu Adli Tıp Kurumu raporu ile anlaşılmaktadır.
    Tartışılması gereken husus somut olayda vekaletin kötüye kullanılması hukuki sebebinin bulunup bulunmadığı hususudur. Eğer vekil ..., vekil eden ..."nın iradesine uygun davranmamışsa vekalet görevinin kötüye kullanılması gerçekleşmiştir. Vekil eden ..."nın vekil ..."i ibra ettiği dosyada bulunan ibra belgesiyle sabittir. Bu durumda vekilin, vekil edenin iradesine uygun davrandığının kabulü gerekecektir.
    Öte yandan, son malik davalı ... taşınmazı, vekilin elinden çıktıktan yaklaşık 4 yıl sonra edinmiş ve halen taşınmazda oturmaya devam eden davacı ... ile 01.02.2008 tarihli kira sözleşmesi yapmıştır. Taşınmazının iradesinin aksine elinden çıktığını iddia eden şahsın aynı taşınmaz için kiracı sıfatıyla kira sözleşmesi yapması da hayatın olağan akışına uygun düşmemiştir.
    Ayrıca, son malik Gülşen"in kötü niyetli olduğu davacı tarafından HMK 190. ve TMK 6. maddeleri gereğince usulünce ispat da edilememiştir.
    Açıklanan bu gerekçelerle davanın kabulüne ilişkin kararın bozulması gerekirken düzelterek onama yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi