Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8139 Esas 2016/1242 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8139
Karar No: 2016/1242
Karar Tarihi: 01.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8139 Esas 2016/1242 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar, bir adi ortaklık adına düzenlenen çeki ciro ederek başka bir şirkete vermiş, bu şirket de çeki tahsil cirosu ile bir bankaya teslim etmiştir. Ancak çek karşılıksız çıkmış ve davalı banka çeki tahsil için icra takibi başlatmıştır. Davacılar, diğer çeki tahsil cirosu ile elinde bulunduran davalı bankaya karşı tüm defileri ileri sürebileceklerini ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, takas defini davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacılar temyiz etmiştir. Yargıtay, çekin son hamilinin davalı banka olduğunu ve çek üzerinde temlik amacıyla yapılmış bir cironun olmadığını belirterek, mahkemenin kararını bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu Madde 218, Ticari İşlemlerde Taalluk Edilecek Faiz Hakkında Kanun Madde 2.
19. Hukuk Dairesi         2015/8139 E.  ,  2016/1242 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, müvekkillerinin ""...Adi Ortaklığı"" adı altında kömür alım-satımı yaptıklarını, adi ortaklık adına düzenlenen bir çekin davalı ..."ne verildiğini, bu şirketin de çeki ciro ederek diğer davalı şirkete, diğer davalı şirketin ise tahsil cirosu ile davalı bankaya teslim ettiğini, çekin karşılıksız çıkması nedeniyle davalı bankanın bu çeki davalı ... adına vekaleten tahsil etmek için ....İcra Müdürlüğü"nün 2013/12732 sayılı icra takibine konu ettiğini, bu arada davalı ... tarafından diğer davalı şirket adına keşide edilen çekin de müvekkili ..."a ciro edilerek verildiğini, müvekkilinin ise bu çeki ... Adi Ortaklığına temlik ettiğini ve adi ortaklık tarafından bu çekin ....İcra Müdürlüğü"nün 2013/11721 sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin diğer çeki tahsil cirosu ile elinde bulunduran davalı bankaya karşı da tüm defileri ileri sürebileceğini, müvekkilleri tarafından başlatılan icra takibi alacağı ile davalı banka tarafından başlatılan icra takibi borcunu takas ettiklerini ileri sürerek müvekkilinin ....İcra Müdürlüğü"nün 2013/12732 sayılı icra takibi nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı banka vekili, müvekkilince takibe konu edilmiş olan çekin, müvekkili ile davalı ... arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak alındığını, dolayısıyla çekin tahsil cirosu ile değil temlik cirosu ile müvekkiline verildiğini, taraflar arasındaki kişisel defilerin çeki temlik cirosu ile devralan iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; takas define konu çekte hamil bankaya yapılmış bir tahsil cirosunun bulunmadığı, dolayısıyla davacının şahsi defi niteliğindeki takas defini davalı bankaya karşı ileri süremeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Davacı, takas define dayanarak, keşidecisi olduğu çek sebebiyle cirantalara ve icra takibinde bulunan bankaya karşı borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunmuştur. Dava konusu çek metninden, davalı ..."nin son hamil olduğu, 15/07/2013 tarihinde çekin davalı bankanın ... Şubesi tarafından hamil adına bankaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Çek üzerinde davalı bankaya temlik amacıyla yapılmış bir ciro olmadığı görülmektedir. Banka ve ciranta imzasını taşıyan belgelerin ise her aşamada düzenlenmesi mümkündür. İbrazdan sonra yapılan devir ise alacağın temliki hükmündedir. Bu durumda mahkemece, davalı bankanın hamil adına hareket ettiği kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.