Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3766
Karar No: 2020/2109
Karar Tarihi: 10.02.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3766 Esas 2020/2109 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/3766 E.  ,  2020/2109 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    Dava , Kurum işleminin iptali ile davacılar murisi ..."ın davalı işyerindeki çalışmalarının tespiti ile dul ve yetim maaşı bağlanması talebine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacılardan ..."ın eşi, diğer davacı ... ve ..."ın babası olan merhum ... 3301201004682 sigorta sicil numarası ile davalı şirkette Ocak 2010 tarihinde çalışmaya başlamış ve bu çalışması yıl boyunca aralıksız vc kesintisiz olarak devam ettiği, ..."ın davalı ... Mermercilik Turz. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şirketinde çalışmaya başladığı tarih olarak Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtların da 2010 yılı Mayıs ayı olarak görülmekte olduğu, hem işe giriş tarihi geç bildirilmiş hem de 2010 yılı çalışma sürelerine ait primlerin yatırılmadığını, davacılar murislerinin çalışmasının Sosyal Güvenlik Kurumuna geç bildirildiğini ve primlerin eksik ödendiğini, ..."ın 10/04/2015 tarihinde ölümünden sonra, dul ve yetim maaş bağlanması talebi ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ettiklerinde öğrendiklerini, bu durum davacıların maddi kayba uğramasına ve maaş bağlanması işlemlerinin de gecikmesine neden olduğu, muris ..."ın davalı ... Mermercilik Turz. Gıda san.ve Tic. Ltd. Şirketinde Ocak 2010 tarihinde işe başladığının ve bu çalışmasının 31 Aralık 2010 tarihine kadar kesintisiz ve aralıksız devam ettiğinin tespitine kurum işleminin iptali ile dul ve yetim maaşın talep edildiği 30/04/2015 tarih itibariyle hak sahipleri olan davacılara maaş bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı SGK vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde, 506 sayılı Kanun 79.maddesinin 8.fıkrası gereğince yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar çalıştıklarını hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde Mahkemeye başvurarak alacaklarını ilam ile ispatlayabilirlerse bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının nazara alınacağı hükme bağlandığından 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın sukut-u hak yönünden reddi gerektiği, davacı tarafların babaları merhum ...’ın çalışma iddiasını Yargıtayın aradığı usulde ve yazılı deliller ile ispatlamaları gerektiği, hizmet tespitine yönelik davalarda, öncelikle çalışıldığı iddia edilen hizmete ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediğinin, hizmetin geçtiği iddia edilen yıllarda işyerinin gerçekten var olup olmadığı, 506 sayılı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, çalışma konusu işin niteliği,devamlılık gösterip göstermediği,başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konusundaki tanık ifadelerinin inandırıcılığı konularında araştırma ve inceleme ile çalışma olgusunun kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği bu nedenle yersiz açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı HFT Şirketine tebligat kanunun 35. maddesine göre tebligatın yapıldığı ve cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisinin tüm tanık beyanlarına bakıldığında kalıpçı ustası olduğu konusunda şüphe olmadığını, mahkemenin hiçbir komşu işyerini araştırmadığını, hiçbir komşu iş yerinde çalışan işçilerin beyanına başvurmadığını, hatta işe giriş bildirgesinin doğru olup olmadığı konusunda bile bir şüphe duymadığını bir araştırma yapmadığını, dolayısıyla eksik inceleme ile hatalı bir karar verdiğini, bilirkişi raporunun asla karara dayanak olarak alınacak nitelikte olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
    B-BAM KARARI
    Davacı Kurum vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacılar vekili temyizinde , davalı şirkete ait birden fazla inşaat olması ,çalışanların yapmış oldukları işin niteliği gereği birbirlerini görmelerinin mümkün olmadığını,inşaatlarda aynı nitelikte iş yapanların birbirini tanımasının işin gereği olduğunu birden fazla işçinin murisin davalı işyerinde çalışmaya başlama tarihinin sigorta giriş tarihi olarak bildirilen 22.05.2010 tarihinden önce olduğuna ilişkin yeminli beyanları dikkate alındığında davanın reddine dair kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyeri bordro tanıkları tespit edilerek dinlenmeli tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    O halde mahkemece murisin yaptığı işle aynı işi yapan bordro tanıkları taraflardan sorularak ve gerekirse mahkemece resen belirlenen tanıklar dinlenmek suretiyle çalışma olgusu irdelenmeli bu yöndeki tanık beyanları arasındaki çelişkilerde giderilmek suretiyle tespit ve tahsis talebi hakkında karar verilmelidir.
    O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10.02.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi