10. Hukuk Dairesi 2010/14546 E. , 2012/3148 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum ile davalı Şirket ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, ilk olarak davalı ...’a, bilahare davalı Şirket’e ait işyerinde şoför olarak 04.04.1994-20.11.2000 tarihleri arası dönemde sürekli çalıştığının tespitini istemiş; Mahkemece, istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
A)5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesinde yer alan “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20"nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir.” hükmü uyarınca, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesidir.
Anılan maddede; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Yönetmelikle tespit edilen belgelerin Kuruma verilmiş olması durumunda hak düşürücü sürenin işlememesi, ancak iş bu belgelerin içerdiği işe başlama tarihinden sonraki dönem için söz konusudur.
Yine aynı işverenin değişik işyerlerinde çalışmanın ara vermeksizin sürekli biçimde mevcudiyeti halinde, hak düşürücü süre, sigortalının işverene ait son işyerinden ayrıldığı yılın sonundan başlar.Anılan işyerinden ayrıldıktan sonra ara vererek işverenin diğer işyerine girmiş ise önceki işyeri bakımından hak düşürücü süre işler.
Anılan bilgiler ışığı altında; 04.04.1994 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını ve 20.11.2000 tarihinde ayrıldığını beyan davacının, davalı işverenlere ait işyerinden bildirimli çalışmasının 01.01.1999-02.07.2000 tarihleri arası dönemde olması, davanın da 17.11.2009 tarihinde açılmış olması karşısında; 01.01.1999 tarihi öncesine ait çalışma sürelerinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığının usulünce araştırılması gerekir.
Bu yönde yapılacak araştırma kapsamında; davalı Kurum nezdindeki davacıya ait şahsi sicil dosyası, davalı Şirkete ve davalı ...’ye ait işyeri dosyaları getirtilmeli, işveren nezdindeki tüm işyeri kayıtları ve belgeler getirtilmeli, sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, davalı işyerinde tespiti istenen dönemde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli,yargılama süresinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı,deliller hep birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir.
B) Yukarıdaki bent kapsamındaki araştırma ve değerlendirme sonucunda 01.01.1999 tarihi öncesi çalışmaların (04.04.1994-01.01.1999) hak düşürücü süreye uğramadığı sonucuna ulaşılır ise; 20.06.1997 tarihinden itibaren davalı işyerinde kayden çalışması bulunan bordro tanığı ...’ın beyanları da dikkate alınarak, 04.04.1994-20.06.1997 tarihleri arası dönem yönünden mahkememin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olacaktır.
Şu durumda yapılması gereken iş ise; davalı Şirkete ait ticaret sicil kayıtları celbedilmeli;sigortalının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu yeterince araştırılmalı; varsa işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyası celbedilmeli ve işçilik
hakları davasında dinlenilen tanık anlatımları ile işbu davada bilgi ve görgülerine başvurulan tanık beyanları karşılaştırılarak varsa çelişkiler giderilmeli; tüm işyeri kayıtları davalı işverenden istenilmeli; talebe konu dönemi kapsar şekilde tüm dönem bordroları getirtilmeli; davalı işverenlere ait işyerine ilişkin dönem bordrolarından res’sen tespit edilecek bordro tanıklarının bilgilerine müracaat edilmeli; aynı çevrede iş yapan başka işverenler veya bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler,komşu işyeri tanıkları re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı; çalışmanın varlığı ve niteliği yöntemince araştırılmalı ve toplanan tüm kanıtlar yeniden değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
3-Öte yandan, davaya ve tespite konu çalışma süreleri, her bir işveren nezdinde geçen çalışma süreleri olarak ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, ayrıştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar tesisi hatalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan, ... ve...iadesine, 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.