15. Ceza Dairesi 2020/5088 E. , 2020/7217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nun 155/2, 43, 62/1, 52/2-4, 53/1. maddesi gereğince mahkumiyet
5237 sayılı TCK"nun 207, 43, 62/1,51, 53 maddesi gereğince mahkumiyet
Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, ... şirketinde satış pazarlama elemanı olarak çalıştığı, sanığın şirkete ait ürünleri müşterilere satıp, makbuz karşılığında tahsilat yapma şeklinde görevleri bulunduğu, sanığın borçlarını kapatabilmek amacıyla tahsilata gittiğinde şirket tarafından bastırılan makbuzu müşterilere teslim ettiği ancak aynı makbuzun şirkete teslim edeceği alt koçanına düşük miktar yazmak suretiyle şirkete eksik para teslim ettiği, bu şekilde 34 ayrı müşteri hesabından yapılan 863.000,00 TL tahsilatı şirket kasasına ödemeyerek üzerine atılı suçları işlediği iddia olunan somut olayda;
1)Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında mahkumiyet hükmü verilmiş ise de, özel belgede sahtecilik suçu ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun mağdurlarının farklı olması nedeniyle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu yönünden eyleminin uzlaşma kapsamında olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen ve 5237 Sayılı TCK"nun 155/2.maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, hükümden sonra 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253 ve 254 maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2)Özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suça konu belgelerdeki sahteciliğin iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının tespit edilmemiş olması ve yapılan sahtecilikte aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu dikkate alınarak, özel belge niteliğindeki suça konu makbuz asıllarının duruşmaya getirtilip mahkeme heyeti tarafından incelenip özellikleri zapta geçirilerek, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de ;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/02/2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu; somut olayda, özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulurken, katılanın suçun işlenmesi ile oluşmuş somut bir zararından söz edilemeyeceği gözetilmeden suç tarihi itibariyle sabıka kaydı bulunmayan sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının “zarar karşılanmadığından CMK 231 maddesinin sanık lehine uygulanmasına takdiren yer olmadığına” şeklindeki yetersiz gerekçeyle sanık hakkında CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.