Esas No: 2019/158
Karar No: 2022/773
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay 13. Daire 2019/158 Esas 2022/773 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2019/158 E. , 2022/773 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/158
Karar No:2022/773
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Televizyon Prodüksiyon A.Ş
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı yayın kuruluşu tarafından İstanbul il merkezine yönelik olarak … MHz frekansından "…" çağrı işareti ile izinsiz radyo yayını yapıldığından bahisle 6112 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca izinsiz yayının durdurulması yönünde davacı yayın kuruluşunun uyarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bildirilen … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının kendisine yönelik kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin sadece uydu (U-TV) ve kablo televizyon (K-TV) yayın lisansı bulunduğu, radyo yayıncılığı ile ilgili başvurusu ve yayın izni olmadan "…" çağrı işareti ile İstanbul il merkezine yönelik (KHK ile kapatılan "…" çağrı işaretli radyodan boşalan frekansta) yayın yaptığının tespit edildiği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından, davaya konu frekansın davacı kuruluş ile aynı medya grubunda yer alan … Televizyon Prodüksiyon A.Ş.'ye satışının gerçekleştirildiği, ancak bu satış sonrasında Üst Kurulca, davacı kuruluşa İstanbul il merkezine yönelik radyo yayını yapması hususunda herhangi bir izin verilmediği, diğer bir ifadeyle satış işlemi sonrasında davacı kuruluşa söz konusu frekansın tahsisinin sağlanmadığı, davacı kuruluşun 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un Geçici 4. maddesine uygun başvurusunun bulunmadığı, alanı dışında kendiliğinden yayına başlamasının hukuken mümkün olmadığı dikkate alındığında davacı şirkete isnat edilen izinsiz radyo yayını yapma eyleminin sabit olduğu anlaşıldığından, davacı hakkında izinsiz yayın yapılan yerdeki yayının durdurulmasına dair tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin Üst Kurul'un yetkisiz dairesi tarafından tebliğ edildiği, izinsiz yayına konu frekansın aynı medya grubunda yer alan … Televizyon Prodüksiyon A.Ş.'ye ait olduğu, bu frekansın kullanılmasının tamamen tarafları ilgilendirdiği, davalı idare açısında herhangi bir menfaat ihlâlinin meydana gelmediği, Anayasa'nın 133. maddesi gereğince, gerekli şartları taşıyan her kuruluşun radyo ve televizyon yayın faaliyeti yapma hakkı bulunduğu, davalı idarenin kurulduğu tarihten itibaren 20 yıldan uzun bir süre geçmesine rağmen, frekans tahsisine ilişkin ihaleler ve gerekli sair düzenlemelerin hâlen yapılmadığı, ne zaman yapılacağı belli olmayan bir ihale nedeniyle yayın yapmak için başvuruda bulunan kuruluşların başvurularının reddedilmesinin Anayasayla güvence altına alınan "basın hürriyeti" ve "haberleşme hürriyeti"nin ihlâl edilmesine yol açtığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı yayın kuruluşunun 1995 yılı radyo yayın lisansı başvurusunun bulunmadığı, Üst Kurulca sıralama ihalesi yapılıp karasal yayın lisansları verilene kadar geçecek süre içerisinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yayın alanını genişletmelerinin veya ilk defa yayına başlamalarının mümkün olmadığı, temyize konu Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 02/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.