11. Hukuk Dairesi 2019/2854 E. , 2020/1106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 29/11/2018 tarih ve 2016/287-2018/461 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunan örgü makinesi ve ekipmanları emtiasının davalı ... şirketinin üst taşıma taahhüdü altında davalı Arkas şirketinin tanzim ettiği konşimento kapsamında İzmir"den Mısır"a deniz yoluyla taşınması sırasında hasarlandığını, hasar bedelinin sigortalı şirkete ödendiğini belirterek 12.231,13 TL"nin faiziyle birlikte davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu taşımada ...nin forwarder sıfatıyla hareket etmiş olup, dava konusu taşıma bakımından taşıyan sıfatının olmadığını ve sorumluluğunun bulunmadığını, süresi içinde ihbar yapılmadığını, hasar yönünden davalıların sorumluluğunun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda malların CIF satış yöntemi ile teslimi hususunda alıcı ile anlaşıldığı ancak dosya kapsamında bulunan ürün faturası ve gümrük beyannamesinde ödemenin mal mukabili olduğunun belirtildiği, mal mukabili satımda, satılan malın teslim yerine ulaşması ve malın alıcısına teslim edilmesinden sonra satım bedelinin ödendiği, bu tür bir satışta, satıcının eşya üzerindeki menfaatinin teslime kadar devam edeceği, bu nedenle taşıma sırasında hasar meydana gelmesi halinde gönderenin sorumlulara müracaat hakkı bulunduğu, bu bakımdan mal bedelinin satıcı tarafından alınıp alınmadığının tespiti ile sonucuna göre davacının aktif husumet ehliyetinin değerlendirilmesi gerekeceği, bu nedenle sigortalı firmanın ticari defterlerinin incelenmesi için talimat mahkemesi vasıtasıyla bilirkişi raporu aldırıldığı, mali müşavir bilirkişinin raporunda; "İhtilafa konu hasarlanan emtiaya ait faturanın 146.680,00
bedelli açık fatura olduğu, fatura bedelinin 19.12.2011 tarihinde gönderildiği, gönderen firmanın Tetco isimli firma olduğu, gönderilen bedelin 146.680,00 USD olduğu, TL karşılığının 267.382,97 TL olarak alıcılar hesabının alacağına işlendiği, fatura bedelinin tamamının tahsil edildiği, bu faturadan doğan herhangi bir alacağın kalmadığı" hususlarının bildirildiği, bu sebeple davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaatine varıldığı, kaldı ki esas yönünden yapılan değerlendirmede de konişmentoda "shipper"s stow, load, count and seal" kaydı bulunduğu, konteyner içi istifi ve yüklemesinin davacının sigortalısı tarafından yapıldığı, hasarın emtianın uygun bir şekilde ambalajlanmamasından ileri geldiği, eşyanın teslim tarihinin 16.10.2011 tarihi olduğu ve hasar ihbarının 25.10.2011 tarihinde yapıldığı, hasar ihbar külfetinin kanunda öngörülen şekilde yerine getirilmediği, dolayısıyla TTK m. 1066 f. 3 c. 1 uyarınca zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği karinesi doğduğu, bu karinenin aksinin mevcut belgelerle ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.