Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/1773 Esas 2015/2774 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1773
Karar No: 2015/2774
Karar Tarihi: 22.05.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/1773 Esas 2015/2774 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar arasında eser sözleşmesi yapılmış ve ücret götürü olarak kararlaştırılmıştır. Ancak, sözleşme dışında yapılan işler için ödeme yapılmamıştır. Bu sebeple, davacılar alacak davası açmıştır. Mahkeme, görev açısından incelenerek bir tarafın ticari iş olması durumunda diğer tarafın da ticari iş sayılacağı ve bu nedenle davaların ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Ancak, davada yer alan işin ticari nitelikte olması davayı otomatik olarak ticari dava haline getirmemektedir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve davacıların temyiz itirazı kabul edilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi
- 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi
- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi
15. Hukuk Dairesi         2015/1773 E.  ,  2015/2774 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, ücretin götürü olarak kararlaştırıldığı, sözleşme dışı yapılan işler bulunduğu ve bu işlerin bedelinin ödenmediği iddiasıyla açılmış alacak davası olup, mahkemece göreve ilişkin dava şartı incelenerek bir taraf için ticari iş ise diğer taraf için de ticari iş sayılacağı ve bu nedenle ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi"nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
    6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re"sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4 maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir.
    Somut olayda; uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemeleri"nde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesi"nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Davacı tarafın Yeni Hal Kompleksi Yapım İşini ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı Belediye uyuşmazlık konusu ihaleyi ticari işletmeleriyle ilgili olarak değil, kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirmiştir.
    Yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi"ne aittir. Davanın esasının incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.