Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15956
Karar No: 2016/1234
Karar Tarihi: 01.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15956 Esas 2016/1234 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasındaki İİK 67. maddesi hükmü gereği açılan itirazın iptali davası, asıl dava ile birleştirilerek görülmüştür. İlk verilen hüküm bozulmuş ve daha sonradan yapılan yargılama sonucunda, asıl davaya konu icra dosyasındaki borcun davalı tarafından ödendiği ve asıl dava konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, yapılan inceleme sonucunda, davanın kabul edilmesi gerektiği ve ödeme sonrası infazda dikkate alınması gereken tutarın saptanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, davacının takipten önceki işlemiş faiz talebinin reddedilmesi gerektiği de ifade edilmiştir. Birleşen davada, reddedilen alacak miktarı yönünden davacının kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceği için kötü niyet tazminatına karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararda geçen kanun maddesi ise İİK'nın 67. maddesidir.
19. Hukuk Dairesi         2015/15956 E.  ,  2016/1234 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl davanın bozma kararına uyularak birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.05.2013 tarihli 2013/3782-8534 E.K sayılı ilamı ile bozulmuştur. Yerel mahkemece uyulan bozma ilamında; “ Dava, İİK"nun 67. maddesi hükmü gereği açılan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davaları, davanın özelliği gereği itiraza uğrayan takibe sıkı sıkıya bağlıdır. Somut olayda davacı yan, takibini 4 adet faturaya dayalı olarak yapmış ve alacaklı olduğunu bildirmiştir. Davalı yan ise bu takip nedeniyle borçlu olmadığını belirtip itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, tarafların iddia, savunma ve delilleri takibe konu faturalar çerçevesinde değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken takibe konu edilmeyen faturalar ve taraflar arasındaki tüm ilişki değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak daha sonradan açılan 2014/38 Esas sayılı dosya ile asıl dava birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, asıl davaya konu icra dosyasındaki borcun yargılama sırasında davalı yanca ödendiği, asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 9.976,52.-TL asıl alacak ve 7.148,14.-TL işlemiş faiz üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı yararına kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına, davalı yararına reddedilen miktar üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davaya yönelik davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Asıl ve birleşen dava, İİK"nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, asıl davanın kabulüne yönelik olarak verilen ilk hüküm Dairemizce eksik inceleme nedeni ile bozulmuştur. Asıl davaya konu alacağa davadan sonra ödemede bulunulduğu tarafların ve mahkemenin kabulündedir. İtirazın iptali davalarında davadan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infazda nazara alınması gerekir. Bu durumda takip tarihi itibari ile alacağın miktarı saptanarak usulü kazanılmış haklar da gözetilerek davadan sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınması yönünde hüküm kurulması gerekirken asıl dava yönünden dava konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Birleşen dava yönünden ise; dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK.nun 117. maddesi hükmü uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Somut olayda, davacı tarafından davalıya .... Noterliği"nden 16.04.2009 tarihli bir ihtarname gönderilmiş ise de bu ihtarnamede talep edilen alacak miktarı belirtilmemiştir. Dolayısıyla, anılan ihtarname 6098 sayılı TBK"nun 117.maddesi anlamında temerrüt oluşmasına dayanak teşkil etmez. Hal böyle olunca temerrüdün takiple oluştuğunun kabulü gerekir. Bu itibarla davacının takipten önceki işlemiş faiz talebinin reddi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Birleşen dava yönünden davacı vekilinin temyizi aleyhlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir. Birleşen davada reddedilen alacak miktarı yönünden davacının kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden İİK"nın 67. maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davaya yönelik davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davaya yönelik hükmün davalı yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davaya yönelik hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 01.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi