22. Hukuk Dairesi 2012/22564 E. , 2013/10059 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin, işverenin başka bir işçisine sataşması ve yapmakla ödevli bulunduğu görevleri yapmaması sebepleriyle haklı nedenle feshedildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, ödenmemiş sair işçilik alacaklarının ise bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (d) alt bendinde, işçinin, işverenin başka işçisine sataşması haklı fesih sebebi olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece, fesih bildiriminde bahsi geçen, davacı işçinin işverenin başka bir işçisi olan üretim şefi dava dışı ..."e sataşmasına ilişkin olay hakkındaki dinlenen taraf tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin ayrıntılı olarak tespit edilmemesi hatalıdır. Anılan nedenle, taraf tanıklarının beyanlarına yeniden başvurularak, iddia edilen olayın başlaması, seyri ve sair ayrıntıları hakkındaki bilgi ve görgüleri tespit edilerek, dosya kapsamındaki deliller yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalı, işveren feshinin bu yönden haklı olup olmadığı ve dolayısıyla davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususlarında bir sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde eksik araştırmayla karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş ücretin tespitinde, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinde yazılı olan ücrete ek olarak nazara alınacak, işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler bulunup bulunmadığına ilişkin, taraf tanıklarının bilgilerinin sorulmaması hatalıdır. Davacının bu yöne ilişkin itirazları nazara alınarak, taraf tanıklarının bilgi ve görgülerinin tespit edilmesi gerekirken, yazılı şekilde işçiye 4857 sayılı Kanunu"nun 32. maddesinde yazılı olan ücrete ek olarak herhangi bir menfaat sağlanmadığının kabulü bozmayı gerektirmiştir.
3-Fazla çalışma yapıldığının, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de, anılan çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında anılan çalışmaların karşılığının ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Somut olayda, mahkemece dosyaya sunulan belgelerin tahakkuklu olması ve sair aylar için inandırıcı delil bulunmaması sebebiyle davacının fazla çalışma yaptığının kanıtlanmadığı mütalaasını içerir bilirkişi raporuna itibarla davacının fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmiştir. Davalı işverence dosyaya, Mart 2007, Haziran 2007, Ocak 2008, Şubat 2008, Mart 2008, Nisan 2008, Mayıs 2008, Haziran 2008 aylarına ilişkin ücret bordroları sunulmuş olup, bu bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yoktur. Dosyaya sunulan iki adet "mesai ödeme makbuzu" başlıklı imzalı belgelerden ise 10.03.2008 tarihinde "Şubat 2008 mesai ödemesi" açıklamasıyla 305,00 TL; 22.02.2008 tarihinde "Ocak 2008 mesai ödemesi" açıklamasıyla 192,50 TL fazla çalışma ücreti alacağının ödendiği anlaşılmaktadır. Dosyaya başkaca bordro veya ödeme belgesi sunulmamıştır. Hal böyle olmasına rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, “dosyaya sunulan belgeler iş aktinin başlangıcından Şubat 2008 ayı sonuna kadar fazla çalışma tahakkukludur” şeklindeki mütaalanın dayanağı varsa bordrolara ve sair belgelere dosya içeriğinde rastlanılmamıştır. Ayrıca, işyeri kayıtları arasında sunulan, Eylül 2007-Ekim 2007- Kasım 2007 aylarına ilişkin bir kısım imzalı çalışma çizelgeleri de bilirkişi raporunda değerlendirilmemiştir.
Diğer taraftan, taraf tanıklarının beyanları, işyerinde vardiyalı çalışma sistemi bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa hangi tarihten sonra vardiyalı çalışma sistemine geçildiği, günlük çalışma saatleri ve ara dinlenme süreleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olup olmadığı hususlarında birbiriyle çelişkili olup, mahkemece bu çelişkilerin giderilmemesi hatalıdır.
Anılan nedenle, öncelikle davalı işverence sunulan ve fakat dosya arasına alınmayan ücret bordrosu ve sair belge bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Ardından taraf tanık beyanlarına yeniden başvurularak işyerindeki çalışma düzeni hakkındaki beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmelidir. Nihayetinde, dosya kapsamındaki tüm deliller bir değerlendirmeye tabi tutularak, davacı işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacağı talepleri hakkında bir sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.