11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3597 Karar No: 2019/6768 Karar Tarihi: 30.09.2019
Defter ve belge gizleme - sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3597 Esas 2019/6768 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/3597 E. , 2019/6768 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belge gizleme, sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Sahte fatura düzenleme suçundan mahkumiyet Defter ve belge gizleme suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Gerekçeli karar başlığında “..., Maliye Bakanlığı” şeklinde yanlış yazılan katılan kurum isminin, yalnızca “Maliye Bakanlığı” olarak Mahkeme tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür. 1-“Defter ve belge gizleme” suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan, sanık müdafinin temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü gerektiği; katılan vekilinin 29.06.2015 havale tarihli dilekçesinin ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz niteliğinde olduğu, bu dilekçenin içerik itibarıyla temyiz talebi niteliği taşımadığı anlaşılmakla; merciinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 2-“2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde: Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin, düzenlenen en son fatura tarihi olduğu, dosyaya getirtilen vergi inceleme raporlarına göre, faturaları kullanan mükelleflerden...’a 2007 takvim yılında düzenlenen en son faturanın 28.12.2007;... Kimya Gıda İnş. Tic. Ltd. Şti.’ne düzenlenen en son faturanın ise 30.12.2008 tarihli olduğunun anlaşılması ile 5271 sayılı CMK"nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçların sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan; tebliğnamedeki, “2007 takvim yılı yönünden zamanaşımının gerçekleştiği; 2008 takvim yılı yönünden ise bilirkişi incelemesi yapılmasının gerektiğine” yönelik bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir. 2007 ve 2008 takvim yıllarında birden fazla sahte fatura düzenlenmesine karşın, TCK‘nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiillerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiillere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümlerde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA, 30.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.