3. Hukuk Dairesi 2019/914 E. , 2019/6026 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davacı şirket yetkilileri tarafından yapılan kontrolde, davalının abonesiz sayaçsız kaçak elektrik kullandığının 29/07/2010 tarihli tutanak ile tespit edildiğini, tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen 30.707,09 TL tutarındaki fatura bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalının Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğü"nün 2010/9361 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 21.122,11 TL asıl alacak, 459,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.581,52 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, takip tarihinden sonra 21/05/2013 tarihinde ödenen 1.290,37 TL nin infaz aşamasında dikkate alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ; Dairemizin 16.02.2017 tarih ve 2015/16641 E. - 2017/1533 K. sayılı ilamı ile, " ...Kaçak elektrik tespit tutanağı tarihi itibariyle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği yürürlükte olmasına rağmen, mahkemece hükme esas alınan 01.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre ve davacı kurumca yapılan tahakkuklardan ayrılma gerekçesi de izah kılınarak hesaplanması konusunda, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bilirkişi incelemesine dair
masrafların davacı taraftan karşılanmasına karar verildiği, davacının kesin süreye rağmen gider avansını yatırmadığı, bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, dosya kapsamı itibariyle davacı tarafın davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava; kaçak elektrik kullanımından kaynaklı tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
"Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde, Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine bozamaz. (Aleyhe bozma yasağı). Bundan başka,taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay"ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık, temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir." (Prof.Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt ;5, 2001, s; 4732 -4737)
Somut uyuşmazlıkta ; mahkemenin 21.05.2015 tarih ve 2012/11 E. - 2015/463 K. sayılı ilamı ile davalının Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğü"nün 2010/9361 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 21.581,52 TL yönünden iptaline karar verilmiş, anılan karar sadece davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve yukarıda anılan nedenlerle bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece bu kez davanın reddine karar verilmiş, davacı aleyhine verilen bu karar ile davacının kazanılmış hakkı ihlal edilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; bozmadan önceki kararın, davacı vekili tarafından temyiz edildiği ve ilk kararda hükmedilen miktarın temyiz eden taraf yararına kazanılmış hak oluşturduğu göz önünde bulundurularak, davalının Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğü"nün 2010/9361 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 21.581,52 TL yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken, aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.