Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/859
Karar No: 2017/3515
Karar Tarihi: 17.10.2017

Yağma - 6136 sayılı Yasaya muhalefet - tehdit - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2015/859 Esas 2017/3515 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2015/859 E.  ,  2017/3515 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 05/03/2015 gün 2015/55224 sayılı tebliğname ile sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ..."a yönelik eylemi nedeniyle, 5230 sayılı Yasanın 8. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 26.12.2013 gün ve 2013/21628 - 2013/25791 karar sayılı ilamındaki maddi hatanın düzeltilmesi görüşü belirtilerek gönderildiği görülmüştür.

    Kanun yolu “olağan kanun yolu” ve “olağan üstü kanun yolu” şeklinde ikili bir ayrıma sahiptir. Bu ayrımın ölçütü ise; kanun yoluna başvurulan kararın kesinleşip kesinleşmediğidir.

    Kanun yoluna başvurulan karar kesinleşmemiş ise “olağan kanun yolu” şayet karar kesinleşmiş ise “olağanüstü kanun yolu” söz konusudur.

    Olağan kanun yolu “temyiz”, “istinaf”; olağanüstü kanun yolu ise “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı”, “Kanun yararına bozma”, “Yargılamanın yenilenmesi”dir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz yoluna sadece Yargıtay"ın ilgili Ceza Dairesi kararına karşı gidebilir.

    1412 sayılı CMUK"nın ilk derece mahkemesinin kararına karşı sadece temyiz kanun yoluna başvurması mümkün olup 5271 sayılı CMK"da ise istinaf kanun yoluna yer verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemeleri kurulup çalışmaya başlamasından önceki tüm hükümler 1412 sayılı CMUK"a göre irdelenecektir. Temyiz kanun yoluna başvurma henüz kesinleşmemiş karar bakımından kararın kesinleşmesine ve infazına engel olurken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazen kanun yolu kesinleşen kararın yerine getirilmesine engel olmaz. “Temyiz” ve “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı” 1412 sayı CMUK" da ayrı kısımlarda düzenlenmiştir.

    YCGK 17.03.1998 gün 6/18-19 sayılı kararında “Bir karar aleyhinde ilgili herkes tarafından.... bir yasal çerçevede başvuruluyorsa olağan yasa yoludur. Olağanüstü yasa yolunda ise ancak yasal çareler tükenince gidilebilen yasal son çaredir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının olağanüstü olarak değerlendirilmesi nedeniyle bazı sınırları beraberinde getirilmesi kaçınılmazdır” şeklinde vurgulanmaktadır.

    Yargıtay Ceza Dairesinin kararlarına baktığımızda sadece yerel mahkeme kararının temyiz incelemesi sonunda onamış olanlar kesinleşmiştir. Bozma kararlarında bir kesinleşmeden bahsedilemez.


    Bu açıklamalar ışığında dosyamıza dönersek;

    ....Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2010 gün 2010/52 soruşturma, 2010/199 esas ve 2010/117 iddianame numarası ile sanıklar ..., ....., ..., ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle yağma suçundan TCK’nın 149/1-c, f, maddeleri; sanık ... hakkında ise aynı mağdurlara yönelik eylemi nedeniyle yağmaya teşebbüs suçuna azmettirmeden TCK"nın 149/1-c,f, 35/1, 38/1. maddeleri gereğince Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,

    Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/04/2012 gün ve 2010/198 Esas, 2012/32 Karar sayılı kararı ile sanık ... hakkında tehdit suçundan TCK"nın 150/1. maddesi yollaması ile 106/2-c,d, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası verildiği, hükmün sanık müdafii tarafından 26/04/2012 tarihinde temyiz edildiği, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 26.12.2013 gün ve 2013/21628-2013/25791 karar sayılı kararıyla, tehdit suçundan ceza alan sanık ..."ın da ismi mağdurlar ... ve ..."a karşı gerçekleşen yağma eyleminde diğer sanıklar ..., Erol Taşçı, ..., ... ve ... ile birlikte yazılmak suretiyle bu sanık hakkındaki hükmün bozulmasına karar verildiği; yargılamayı yürüten yetkili ve görevli Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2014 gün ve 2014/60, 2014/309 sayılı kararında sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle herhangi bir hüküm kurulmadığı, ilk derece mahkemesi bozmaya uymakla birlikte önceki hükmün tüm sonuçlarıyla ortadan kalktığı dikkate alındığında bu hususta mahkemesinden her zaman farklı bir karar verilmesi de mümkün olduğu dikkate alındığında bu aşamada anılan nedenlerle sanık ... inceleme dışı bırakılmıştır.

    I-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, mağdur ..."a yönelik yağma; sanık ... Taşçı hakkında 6136 sayılı Yasaya Muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

    Örgüt yöneticisi ve örgüt üyesi sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, 5237 sayılı TCK.nın 58/9.maddesinin uygulanmaması ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu"nun takdirine göre; sanıklar ..., ..., ... ve savunmanları ile sanıklar ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin ONANMASINA,

    II-Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/04/2012 gün ve 2010/198, 2012/32 sayılı kararı ile sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2010 gün 2010/52 soruşturma, 2010/199 esas ve 2010/117 iddianame numarası ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ..."a yönelik eylemleri nedeniyle yağmaya teşebbüs suçundan TCK’nın 149/1-c, f, 35. maddeleri gereğince kamu davası açıldığı,

    Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/04/2012 gün ve 2010/198, 2012/32 sayılı kararı ile sanık ... hakkında, mağdur ..."a
    yönelik eylemi tehdit suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK"nın 106/2-c,d, 62, 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ve hak yoksunluğuna hükmedildiği, anılan bu hükmün 27/04/2012 tarihinde sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 26/12/2013 gün ve 2013/21628-2013/25791 karar sayılı ilamıyla, mağdur ..."a yönelik eylemin yağma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle diğer sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün bozulduğu, sanık ... hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, temyiz incelemesi dışında kalan sanık ... ile ilgili bu hukuki eksiklik giderilmeden Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2014 gün ve 2014/60, 2014/309 sayılı kararında sanık ... hakkında da hüküm kurulduğu, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin sanık hakkındaki mağdur ..."a yönelik eyleminden kurulan hükmün hukuki değerden yoksun olup, yok hükmünde bulunduğu anlaşılmakla; sanık ... hakkında Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/04/2012 gün ve 2010/198, 2012/32 sayılı kararı ile kurulan mahkumiyet hükmüne karşı sanık savunmanının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    1-Sanıkların, eski adı “Kıymet Rehabilitasyon Merkezi” olan iş yerini, devraldıktan sonra “Duru Rehabilitasyon Merkezi” ismiyle faaliyetlerine devam ettikleri, 10/07/2008 tarihinde SGK müfettişi tarafından yapılan inceleme neticesinde Kıymet Rehabilitasyon Merkezi"nin bir kısım borcunun, Duru Rehabilitasyon Merkezi"ne devrolduğu tespiti yapılarak SGK Genel Müdürlüğü tarafından 125.000.-TL tutarındaki idari para cezasının Duru Rehabilitasyon Merkezi"nden istendiği, her iki dönemde de muhasebe işlerini yürüten mağdur ..."u bu merkezin gayri resmi ortaklarından olan ...’un birkaç kez telefonla arayarak yüz yüze görüşmek istediği, mağdurun görüşmek üzere rehabilitasyon merkezine gittiğinde burada daha önce bu eylemden ceza alan Erol Taşçı, Murat Küçükcılız ile sanık ... ve Nedim Doğan ile karşılaştığı, sanık ...’un kendisinden ileride Milli Eğitim Müdürlüğü"nden para aldıklarında geri ödemek üzere 17.000.-TL para istediği, bu parayla merkezin faaliyetini devam ettireceğini söylediği, görüşmede yanlarında olan tanık Cem Koçkan’ın sanıklardan korkarak “Abi bunlar mafya, bunların dediğini yapalım, yoksa bunlar bize zarar verir.” demesi üzerine sanıklardan çekinerek 12.500.-TL"yi sanık ... Küçükcılız’a teslim ettiği, bu paranın verilmesinden bir süre geçtikten sonra sanık ...’un müştekiden 10.000.-TL daha para istediği, bu parayı veremeyeceğini söyleyen mağduru “Lan sen benim kim olduğumu biliyor musun? Seni vururum, akıllı ol, başına bir bela gelmesini istemiyorsan, bana 10.000.-TL daha parayı bul getir.” diyerek tehdit ettiği, sanıklardan duyduğu endişe nedeniyle müştekinin 5.000.-TL parayı tanık Hamdi Kılçayır’ın yanında bu eylemden hakkında dava olmayan Nedim Doğan’a ödediği, 23.03.2009 tarihinde mağdurun, sanık ... Küçükcılız’ın haber vermesiyle rehabilitasyon merkezine gittiğinde sanıklar ....,....... ile tanık ..... olduğu halde kendisinden Cem .... ile birlikte merkeze verilen 125.000.-TL ceza ile merkezde çalışan .... adına kesilen 6.000.-TL tutarındaki cezanın ödenmesini sanık ...’un istediği, mağdurun “Bizim bu borçla herhangi bir ilgimiz ve alakamız yok, bize parasal yardımda bulunun dediniz, zaten zor durumda kalarak para bulup sana verdim, bu parayı bile bana ödemedin, bir de bizden bütün borçları ödememizi istiyorsun. Ben bu parayı ödemem, artık canıma tak etti, savcıya, polise giderim.” diyen mağdura sanık ...’un “Fazla konuşuyorsun, kalkar seni camdan aşağıya atarım, benim canımı sıkma!” şeklinde tehditte bulunduğu, bu tehditlerden korkan mağdurun toplam 22.000.-TL civarında parayı sanıklara verdiği, daha fazla para vermek istemeyen mağdurun kolluk güçlerine şikayette bulunduğu, kolluk güçlerinin teknik cihazları mağdurun yazıhanesine yerleştirmesinden sonra, 01.07.2009 günü mağdurun iş yerine sanıklar..... ve ...’ın geldiği, 02/07/2009 günü ise ....., ... ve ..... geldikleri, ..."un ise kapıda beklediği ve telefonla örgüt lideri sanık ..."a rapor verdiği, sanık ..."un mağduru “Eğer o 108 milyar lirayı sabah 9’da hazırlama, buraya geliyorum. Eğer burayı kan gölüne çevirmeyenin ölüsünü s..k..., bebesini s...k..., tamam mı? Yarın sabah 9’da buradayım, o parayı cesaretin varsa hazırlama lan!" dediği, “Hacı” lakaplı sanık ..."in de sanıkların gözdağı vermesinden sonra mağdura “Bunlar parayı senden eninde sonunda alırlar, iyilikle ya da güzellikle alırlar, sen huzursuz olursun.” diyerek sanıkların tehditlerini etkili kılmaya çalıştığı, sanık ..."in de sanık ..."dan sürekli paranın tahsil edilip edilmediği hususunda bilgi aldığı, sanık ..."in ise aynı kast altında 10.07.2009 günü sanık ... Taşçı mağdurun evinin bulunduğu yere geldiğinde, evine girmekte olan mağduru yakındaki parka götürüp bir bank üzerinde konuştukları sırada 100 metre uzaklıkta gözetleme yaptığı, mağdurun yanından geçerken elini yumruk yapıp baş parmağını sallayarak mağduru tehdit ettiği, aynı eylem nedeniyle Kayseri 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1028 Esas sayılı dosyasında sanıklar ...,.... tehdit suçundan “1 yıl 8 ay hapis cezası” aldıkları, mağdurun eski iş yerinin muhasebesine de bakmasından başka vergi cezası olarak tayin edilen 125.000.-TL borcun oluşumuna sebebiyet verdiğine dair herhangi bir delilin mevcut olmadığı, sanıkların bu cezanın mağdurun hatası nedeniyle oluştuğunu iddia etmesine karşın,bu hususta bir belge bulunmadığının anlaşılması karşısında; oluşa ve tüm dosya içeriğine göre sanık ..."un eylemlerinin bir bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

    III- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında, mağdurlar ... ve Servat Ünat"a yönelik yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;

    1-Yağma suçunda, soruşturma sırasında gerçekleşen iade nedeniyle, 5237 sayılı TCK.nın 168/3. maddesinin uygulanması sırasında cezanın 1/3 oranından daha fazla indirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

    2-Sanıklara atılı yağma suçunun örgüt faaliyeti içerisinde işlendiğinin anlaşılması karşısında 5237 sayılı TCK.nın 58/9. maddesinin tatbik edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

    3-24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,

    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve savunmanları ile sanıklar ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanık ..."un II nolu bozma gereği kazanılmış hakkının korunmasına, 17/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi