22. Hukuk Dairesi 2012/22443 E. , 2013/10051 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, asgari geçim indirimi ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini evlenmesi sebebiyle feshettiğini, işçilik alacaklarının işverence ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının taleplerinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin fazla çalışma ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödenip ödenmediği ile kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma ücreti alacağının ödendiği varsayılır.
İmzalı ücret bordrolarında anılan çalışmanın karşılığının ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin daha fazla çalıştığı yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Somut olayda, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı işçinin hak kazandığı ve ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacaklarının tespitinde, bir kısım tahakkuklu bordrolar imzasız oldukları gerekçesiyle nazara alınmamıştır. Ne var ki, ücretin banka aracılığıyla ödenip ödenmediği yönünde bir araştırma yapılmamıştır. Dosyaya sunulan imzasız ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücretlerinin banka aracılığıyla ödenip ödenmediğinin araştırılmasıyla sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda, davalı işverence, işyeri kayıtları arasında, davacı işçinin yıllık izin talep ettiğini gösterir "ücretli izin istek formu" başlıklı işçi imzalı belgeler ve bir kısım imzasız yıllık izin ücreti tahakkuku bulunan ücret bordrosu dosyaya sunulmuştur. Mahkemece, anılan belgelerin değerlendirmeye tabi tutulmaması hatalıdır. Öncelikle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 169 ve devamı maddeleri uyarınca, "ücretli izin istek formu" başlıklı belgelerle talep edilen yıllık izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığı hususunda davacı asil isticvap olunmalıdır. Ardından, imzasız bordrolarda tahakkuk ettirilen yıllık izin ücretinin banka aracılığıyla ödenip ödenmediği araştırılmalıdır. Diğer taraftan, davalı vekili, cevap dilekçesinde "her türlü yasal delil" ifadesiyle yemin deliline de dayanmış olup, mahkemece davalı tarafa, yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmamıştır. Anılan nedenle, yıllık izin alacağı bakımından ispat yükü üzerinde olan davalılara, yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, sonuca göre 6100 sayılı Kanun"un 225 ve devamı maddeleri uyarınca işlem yapılması, neticeten tüm delillerin birlikte değerlendirilerek yıllık izin ücreti alacağı bakımından bir sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-Somut olayda, mahkemece, davacının asgari geçim indirimi alacaklarının ödendiğinin işverence kanıtlanmaması sebebiyle anılan alacak talep gibi hüküm altına alınmıştır. Dosyaya sunulan imzasız ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen asgari geçim indirimi meblağlarının banka aracılığıyla ödenip ödenmediğinin araştırılmasıyla sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.