Sahte fatura düzenleme - defter ve belgeleri ibraz etmemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3571 Esas 2019/6767 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3571
Karar No: 2019/6767
Karar Tarihi: 30.09.2019

Sahte fatura düzenleme - defter ve belgeleri ibraz etmemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3571 Esas 2019/6767 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, sahte fatura düzenleme ve defter belgeleri ibraz etmeme suçlarından sanığı mahkum etmiştir. Temyiz süresini başlatmak için tebligatın vekile yapılmak zorunda olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yargılama süreci hukuka uygun olarak yapılmış, deliller tartışılarak değerlendirilmiş ve sanığın suçlu olduğuna karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise Tebligat Kanunu'nun 11. ve 21/2. maddeleri ile TCK'nin 53. maddesidir.

11. Ceza Dairesi 2019/3571 E. , 2019/6767 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belgeleri ibraz etmemek
HÜKÜM : Mahkumiyet

7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi uyarınca, vekille takip edilen davalarda tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın 15.09.2015 tarihinde sanığa tebliğ edilmesinin temyiz süresini başlatmayacağı gibi; sanık müdafiine 26.06.2015 tarihinde doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin de usulsüz olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki red isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; sanık müdafinin öğrenme üzerine verdiği 28.09.2015 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiillerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiillere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümlerde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA, 30.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.