22. Hukuk Dairesi 2013/6857 E. , 2013/10045 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan, sendikal nedenlerle işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan geçerli nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işyerinde halihazırda sendika üyesi çalışanların bulunması sebebiyle davacı tarafın sendikal neden iddiasının yerinde görülmeyerek işe başlatmama tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizce araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur. Bozma ilamına uyan mahkeme, işyeri kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırmış, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının işe iadesine ve aynı gerekçeyle davacı tarafın sendikal neden iddiasının yerinde görülmeyerek işe başlatmama tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması uygun olup, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacının temyiz itirazına gelince;
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin birinci fıkrasında işe başlatmama tazminatının alt ve üst sınırları gösterilmiş olup, sözkonusu tazminatın belirtilen sınırlar arasında işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir.
Eldeki davaya uygulanacak, 2821 sayılı Kanun"un “sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre, işveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz, beşinci fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz. Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise, sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise 4857 sayılı Kanunu’nun 18., 19., 20. ve 21. madde hükümleri uygulanır. Ancak, 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat, işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz.
Somut olayda, mahkemece feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Diğer taraftan işyerinde bir kısım sendikalı işçinin çalışmaya devam etmesi, fesihlerde sendikal nedenin varlığının bulunmadığı göstermez. Anılan nedenle, işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli, ayrıca davacının üyesi olduğu sendikanın yetki tespiti başvurusuna ilişkin belgeler celp edilerek incelenmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.