22. Hukuk Dairesi 2013/8182 E. , 2013/10042 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak kanuni faize ve % 40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkil sendikanın sendika üyelik aidatlarının iki yılda bir yapılan olağan genel kurullarda belirlendiğini, ..... Olağan Genel Kurulunda ... için belirlenen sendika üyelik aidatının 13.200,00 TL olduğunu, Sendika Tüzüğünün 27. maddesine dayanılarak belirlenen bu aidatın tüzük gereği "yıllık aidat" olup, defaten Ocak ayında ödenebileceği gibi üye kuruluşlara ödeme kolaylığı açısından iki taksitte de ödenebileceğini, davalı ... Başkanlığının sendikadan çekilmesinin gerçekleştiği 16.07.2009 tarihine kadar üye kuruluş olması sebebiyle bu tarihe kadar müvekkil sendikanın genel kurul kararları ve tüzükle bağlı olduğunu, bu sebeple sendika üyelik aidatının tamamı olan 13.200,00 TL"nin tamamının ödenmesi gerektiğini, bu amaçla Sarıyer İcra Dairesinin 2009/5372 esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine borçlu ... tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek, davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak kanuni faize ve % 40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacı sendikaya ait 2009 yılı tahakkuk ettirilen 13.200,00 TL aidat tutarının 6.600,00 TL"sinin 01.12.2009 tarihinde ilgili sendikasının.... Şubesi nezdindeki hesabına havale yapılarak ödendiğini, Belediye Encümeninin 04.06.2009 tarihli ve 501 sayılı kararıyla işveren sendikası ile olan üyeliğin iptal edilme kararı alındığını ve üyelikten çekildiğini, bu sebeple 2009 yılının 2. dönemine ait aidatın 6.600,00 TL"sinin ödenmesinin yapılmadığını, üyelikten çekilme neticesinde üyesi olmadıkları sendikanın müvekkilleri belediyeden aidat ücreti istemesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve ikinci bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı sendikanın davalı belediyenin sendikadan ayrılması sebebiyle yılın ikinci dönemi için aidat alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı işveren sendikasının bir dönem üyesi olan davalı belediyeden aidat alacağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “Üyelik Aidatı” başlıklı 23. maddesinde faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidat miktarının tüzüklerinde belirtileceği düzenlenmiştir.
Davacı işveren sendikasının tüzüğünün 6. maddesinde, “Her üye önceden bildirimde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. Çekilme bildirimi noter huzurunda münferiden kimliğin tespiti ve istifa edecek kişinin imzasının tasdiki ile olur. Çekilme notere başvurma tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlidir.” denilmiştir.
Tüzüğün “Sendikanın Gelirleri” başlıklı 27. maddesinde üyelik aidatı sendika gelirleri arasında sayıldıktan sonra yıllık aidat başlığı altında aidat miktarının üst sınırının, üye işverenlerin çalıştırdıkları işçi sayısının kanuni asgari ücretin önce günlük tutarı ve sonra ise on ikiyle çarpımıyla bulunan miktar olduğu ifade edilmiştir. Hükmün devamında da genel kurulca her bir üye için üst sınırı aşmamak üzere ayrı aidat tutarı belirlenebileceği belirtilmiştir.
Yine tüzüğün 27. maddesinin 2. bendinin “c” alt bendinde, “Sonradan Sendikaya kayıt olan üyeler yıllık aidatı üyelik tarihinden yıl sonuna kadar geçecek süreyle orantılı olarak öderler” düzenlemesi yer alırken “d” alt bendinde, “Yıllık aidat defaten ödenebileceği gibi iki taksit halinde de ödenebilir. İlk taksit Ocak ayının, ikinci taksit Temmuz ayının ilk yarısında defaten ödenir. Sonradan sendikaya kayıt olan üyeler ise bu aidatı kayıt tarihinden itibaren onbeş gün içinde defaten öderler.” hükmüne yer verilmiştir.
Üyelik aidat borcu, üyeliğe bağlı bir borç olduğundan üyelik devam ettiği sürece bu borcun varlığından bahsedilebilir. Nitekim yıl içinde yeni üye olunması halinde aidat borcunun kalan süreyle orantılı olarak ödeneceğine dair davacı sendika tüzüğü hükmü de bu esasa uygundur. Ayrıca aksinin kabulü sendika tüzüklerinde aidat ödeme periyodu olarak uzun bir zaman dilimi belirlenmesi halinde bu durum sendikadan ayrılmayı zorlaştıracağından negatif sendika özgürlüğünün ihlali anlamına da gelebilir. Bu sebeplerle somut olaydaki gibi yıl içinde ayrılma mevcut ise kıstelyevm uygulanarak aidat borcu hesaplanmalıdır. Mahkemenin bu noktadaki tespiti ve nitelendirmesi yerindedir.
Ancak, davalı işverenin 16.06.2009 tarihinde çekilme bildiriminde bulunmuş olup gerek dava tarihinde yürürlükte bulunan 2821 sayılı Kanun’un 25. maddesinin 2. fıkrası, gerekse sendika tüzüğünün 6. maddesi gereğince çekilme bir ay sonra yani 16.07.2009 tarihinde hüküm ve sonuç doğuracağından yukarıda belirtilen esaslara göre kıstelyevm uygulandığında davacının onaltı günlük bir aidat alacağı olduğu görülmektedir.
Bir başka yönden de, dosya kapsamında göre davacının davalıyı takip tarihinden önce ihtarnameyle temerrüde düşürdüğü anlaşıldığından işlemiş faiz alacağı da bulunmaktadır.
Belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın davanın tümüyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.