Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/4324 Esas 2013/10028 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4324
Karar No: 2013/10028

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/4324 Esas 2013/10028 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/4324 E.  ,  2013/10028 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Taraflar arasındaki, jestiyon prim ve ikramiye alacağı, kötüniyet tazminatı, eşit işlem borcuna aykırılıktan doğan ek tazminat alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.05.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Avukat... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız ve kötü niyetli feshedildiğini, 2008 yılı için hak kazandığı jestiyon priminin ödenmediğini ve emsal nitelikteki işçilere fesih sırasında ödenen ek tazminat hakkından da yaralandırılmadığını ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, müvekkilli şirketin organizasyon yapısının değiştirilmesi sebebi ile taraflar arasındaki iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının hak kazandığı tüm işçilik alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın kısmen kabulüne dair verilen bu karar davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiş ise de, davalı vekili 03.05.2013 havale tarihli dilekçesi ile taraflar 02.01.2012 tarihinde sulh sözleşmesi imzalandığını bildirmiştir.
    Sulh, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 313. ve devamı maddeleri uyarınca davayı sonuçlandıran usulü bir işlemdir ve 315. maddenin ilk cümlesinde sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur yönünde düzenleme bulunmaktadır.
    Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Temyiz edilen karar, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada taraflar arasında sulh sözleşmesi yapılması mümkündür.
    11.04.1940 tarihli ve 1939/15 esas, 1940/70 sayılı Yargıtay İçtihadların Birleştirmesi Büyük Genel Kurulu kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.10.2012 tarihli, 2012/17-429 esas, 2012/679 kararı uyarınca, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu durumun mahkemece değerlendirilip karara bağlanması için hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2013 gününde oy birliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.