22. Hukuk Dairesi 2012/16398 E. , 2013/10026 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar avukatınca istenilmesi ve davalı ....İnş. A. Ş. Avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.05.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar 1- ....Uluslararası Yat. Tar. Pey. İnş. Tur. San. ve Tic. A. Ş. adına Avukat ... geldi. 2- ..... Mühendislik İnş. ve Taah. A. Ş. adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, asıl işveren olan davalı ... İnşaat Turizm Yatırım İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş."nin yapımını üstlendiğini Kazakistan"daki projelerde, alt işveren olan diğer davalı ... Müh İnş. ve Taah. A. Ş."ne bağlı olarak 01.04.2008-12.11.2009 tarihleri arasında aylık 2.500 USD ücret ile çalıştığını, aylık ücretleri ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarına ödenmesi hususunda işverene ihtarname gönderdiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı ... İnşaat TurizmYatırım İşletmeleri San. ve Tic. A. Ş. vekili; davacının Çalıştığını ileri sürdüğü projelerin müvekkili şirkete ait olmadığını, fiili olarak müvekkiline ait projede çalışmayan davacı ile müvekkili şirket arasında iş sözleşmesi bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Müh İnş. ve Taah. A. Ş. vekili, davacının 03.04.2008-30.09.2008 tarihleri arasında müvekkili şirkete bağlı çalıştığını ve diğer davalı şirkette çalışmak istediğini beyan ederek işten ayrıldığını, davacının aylık 2.500,00 USD ücret aldığına aldığına ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunmuştur.
Mahkemece, aralarında asıl işveren-alt işverenlik ilişkisi bulunan davalı şirketlerin işçilik alacaklarından birlikte sorumlu oldukları, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin ücretlerinin ödenmemesi sebebi ile davacı işçi tarafından haklı sebebe dayalı feshedildiği ve davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma iddiasını tanık beyanları ile ispatladığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
2-Davacının davalılara bağlı gerçekleşen çalışma süresi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı çalışmasının 01.04.2008-12.11.2009 tarihleri arasında gerçekleştiğini ileri sürmüştür. Davalı ... Müh. İnş. ve Taah. A. Ş. vekili çalışmanın 30.09.2008 tarihlerinde gerçekleştiğini savunmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları davalının iddiasını doğrulamaktadır. Mahkemece tanık beyanları esas alınarak davacının 03.04.2008-30.04.2009 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilmiş ise de, davacı tanıklarının çalışma süresinin sona erdiği tarihe ilişkin beyanları çelişkilidir. Davacının davacıya ait yurt dışı giriş çıkış kayıtları ilgili kurumdan celp edilerek davacının fiilen Türkiye"ye döndüğü tarih belirlenmeli ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı karar verilmesi isabetsizdir.
3-İş sözleşmesinin davalı işverenler tarafından feshedilip edilmediği hususu da uyuşmazlık konusudur.
Davacı dava dilekçesinde iş sözleşmesinin ne şekilde ve kimin tarafından sonlandırıldığına ilişkin bir açıklama yapmamıştır. Davacı tanığı davacının ücretinin ödenmemesi nedeni ile bir gün işe gelmediğini, bu hususta savunmasının alınması üzerine de işten ayrıldığını beyan etmiştir. Tanık beyanı ile taraflar arasındaki iş sözleşmesini, ücretlerinin ödenmemesi sebebi ile davacı işçi tarafından haklı sebebe dayalı sona erdirildiği anlaşılmaktadır. İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması sebebiyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, ihbar tazminatı .yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
4-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık noktasını ise işçiye ödenen aylık ücretin miktarı oluşturmaktadır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. İmzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı aylık 2.500,00 USD ücret aldığını ileri sürmüştür. Davacı tanıkları, davacının ücrete ilişkin bu iddiasını doğrulamışlardır. Dosya içerisinde davalı tarafça ibraz edilen iş sözleşmesinde davacının aylık ücret 2.000,00 USD olarak gösterilmiştir.
Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmamıştır. Öncelikle yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda emsal ücret araştırması yapılmalı, davacının görevi, iş yerindeki çalışma süresi ve tanık beyanları bütün halinde değerlendirmeye tabii tutularak, sonucuna göre aylık ücret miktarı belirlenmelidir.
5-Mahkemece, davacının onbir aylık ücretinin ödenmediği ve toplam ücret alacağının 30.250,00 TL olduğu, ancak davacının 05.11.2009 tarihli ihtarnamesinde 22.365,00 USD ücret alacağını almadığını beyan ettiği bu miktar ile sınırlı kalınması gerektiği kabul edilerek 22.365,00 USD ücret alacağı hüküm altına alınmıştır.
Davalı ... Müh. İnş. ve Taah. A. Ş. tarafından dosya içerisine ücret ve avans makbuzu adı altında düzenlenmiş olan ve davacıya yapılan ücret ödemelerini gösteren bir kısım belgenin ibraz edildiği görülmektedir. Ödeme belgelerinde gösterilen miktarların davacının hak kazandığı ücret alacağından mahsup edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun dikkate alınmaması da hatalıdır.
6-Davacı dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacağı yönünden toplam 1.054,17 USD "nin tahsilini talep etmesine rağmen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi hükmüne aykırı olarak talebin aşılması suretiyle 1.185,21 USD ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacağının tahsiline hükmedilmesi de hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.