Esas No: 2021/18005
Karar No: 2022/986
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay 2. Daire 2021/18005 Esas 2022/986 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/18005 E. , 2022/986 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18005
Karar No : 2022/986
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E:... , K:... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : ... Su ve Kanalizasyon İdaresi (... ) Genel Müdürlüğünde Bilgi İşlem Daire Başkanı olarak görev yapan davacı, 3. derece veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosuna atanmasına ilişkin ... Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun ... günlü, ... sayılı kararı ile söz konusu karara istinaden (... Büyükşehir Belediye Başkanlığı Oluru ile) tesis edilen ... Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığının ... günlü, ... sayılı işlemin iptali ile bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Uyuşmazlık Hakkında Verilen Kararlarının Özeti :
... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararıyla; Mahkemece verilen 04/10/2019 günlü yürütmenin durdurulması isteminin reddine yönelik kararın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin Y.D. İtiraz No:2019/796 sayılı kararı ile kaldırılması neticesinde ... Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun ... günlü, ... sayılı kararı ile davacının 1. derece daire başkanlığı kadrosuna atandığı, dava konusu işlemin yeni bir işlem tesis edilerek ortadan kaldırılması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği; öte yandan, davacı tarafından işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenildiği görülmekte ise de; gerek davanın esası hakkında karar verilmemesi gerekse söz konusu atama işlemi neticesinde davalı idarece davacının parasal hakları hakkında yeniden bir değerlendirme yapılacağı açık olduğundan, parasal ve özlük haklara ilişkin istem hakkında bu aşamada karar verilmesine olanak bulunmadığı; kaldı ki, davacının parasal hakları ile ilgili ihtilafın vuku bulması durumunda, bu durumun yeni bir dava konusu yapılabileceği gerekçesiyle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
Anılan karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararıyla; davalı idare tarafından davacının daire başkanı olarak atanmasına ilişkin 03/12/2019 günlü işlemin idare tarafından resen tesis edilmediği, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin Y.D. İtiraz No:... sayılı kararı uyarınca yargı kararının yerine getirilmesi amacıyla tesis edildiği; bu durumda, Mahkemece, davacının ... günlü, ... sayılı işlem ile daire başkanı olarak atamasının yapıldığı ve davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de, davacının veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemin davalı idarece geri alınmadığı, davacının daire başkanı olarak atamasına ilişkin işlemin işbu davada verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin karar karşı yapılan itiraz üzerine ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin Y.D. İtiraz No:... sayılı kararı uyarınca yapıldığı anlaşıldığından, Mahkemece, davacının veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemin hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulüne, ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararının kaldırılmasına, belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin anılan kararı uyarınca dava dosyası yeniden incelendikten sonra verilen ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararıyla; üst düzey yönetici atama ve görevden alma konusunda geniş bir tercih ve takdir yetkisine sahip olan idarenin, her türlü takdire dayalı işlemlerinde takdir yetkisini kullanırken kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket etmesi gerektiği, davacının daire başkanlığı görevinde başarısız ve yetersiz olduğu ya da görevinden alınmasını gerektirecek bir eylemi, tutum ve davranışı ile hizmete etkisi olan herhangi bir olumsuzluğu bulunduğu yönünde bir tespit bulunmadığı gibi atanmasını gerektiren hukuken geçerli herhangi somut bir nedenin de davalı idarece gösterilmediği, salt takdir yetkisinin kullanıldığı ileri sürülerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; diğer yandan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125'inci maddesinin son fıkrasında yer verilen, "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü uyarınca, yukarıda açıklanan gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların dava tarihi olan 19/08/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : Anılan karara karşı davalı idare tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine verilen ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; daire başkanlığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğu, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü gerektiği, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, daire başkanlığı görevini yürüten davacının, bu görevinden alınması ve davalı idare bünyesinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak atanmasına ilişkin tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacının bu işlem sebebiyle mahrum kaldığı parasal haklarının ödenmesi talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; 1994 yılından itibaren davalı kurumda hizmetini sürdürdüğü, bütün görevlerini layığıyla yerine getirdiği, keyfi ve siyasi nitelikte işlem tesis edildiği, görevden almalardan sonra yerlerine vekaleten atamalar yapıldığı, asalaten görevini ifa edenlerin işlerinde uzmanlaşmış kişiler olmasına rağmen vekaleten atanan kişilerin tecrübesiz olduğu, bu suretle kamunun zarara uğratıldığı, maddi menfaatlerinin zedelendiği, emsal yargı kararları dikkate alınması durumunda da dava konusu işlemin hukuka aykırılığının açık olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; dosya tekemmül ettiğinden, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlar görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Teşkilat ve personel" başlıklı 12. maddesinin 2. fıkrasında; "Daire başkanları Teftiş ve Kontrol Kurulu Başkanı ve 1 inci Hukuk Müşaviri Genel Müdürün teklifi, yönetim kurulunun kararı ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanının onayı ile, müdürler, teknik elemanlar, avukatlar, müfettişler, daire başkan yardımcıları ve doktorlar Genel Müdürün teklifi üzerine Yönetim Kurulu kararı ile, İSKİ'nin diğer personeli Genel Müdür tarafından atanır." hükmü düzenlenmiş; anılan Kanun'un Ek 5. maddesinde de bu Kanun hükümlerinin diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen hükümler ile memurların atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda; dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullanıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği göz önünde bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak hüküm kurulması gerekirken, kararda; bu gerekçenin yanı sıra, "daire başkanlığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü gerektiği,..." değerlendirmesine yer verilmiş olmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de; davanın reddi yolunda verilen kararda yer verilen diğer gerekçenin hukuka uygun bulunması karşısında, bu husus, temyize konu İdari Dava Dairesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E:... , K:... sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Kullanılmayan ... -TL yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine kesin olarak gönderilmesine, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.