Esas No: 2021/18276
Karar No: 2022/981
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay 2. Daire 2021/18276 Esas 2022/981 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/18276 E. , 2022/981 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18276
Karar No : 2022/981
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Genel
Müdürlüğü (... )
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E:... , K:... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : ... Su ve Kanalizasyon İdaresi (... ) Genel Müdürlüğü bünyesinde 1. dereceli Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı kadrosunda görev yapan davacı, 1. dereceli uzman kadrosuna atanmasına ilişkin ... Yönetim Kurulunun ... günlü, ... sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle dava açmıştır.
Uyuşmazlık Hakkında Verilen Yargı Kararlarının Özeti:
... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararıyla; davalı idare tarafından sunulan 26/10/2017 havale tarihli ek beyanda davacının, 14/07/2017 günlü, 30124 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 692 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye (KHK) ekli 1 sayılı listede isminin yer alması nedeniyle başka bir işleme gerek olmaksızın kamu görevinden çıkarıldığının görüldüğü; bu durumda, davacının yasal nitelikteki ve herkes için mutlak anlamda bağlayıcı olan 692 sayılı KHK uyarınca kamu görevinden çıkarıldığı dikkate alındığında, görev yapmış olduğu ... Genel Müdürlüğü bünyesindeki Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı kadrosundan uzman kadrosuna atanmasına yönelik tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan işbu davanın konusuz kaldığı, bu aşamadan sonra davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
Anılan karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Davacının ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kesin nitelikteki kararına karşı Anayasa Mahkemesi nezdinde bireysel başvuru yapması neticesinde Anayasa Mahkemesince verilen ... günlü, Başvuru No:... sayılı kararla; idari işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın yargılaması devam ederken başvurucunun kamu görevinden ihraç edilmesinin davaya konu idari işlem ile ihlal edilen menfaatini ortadan kaldırmadığı, herhangi bir incelemeye gidilmeksizin salt kamu görevinden ihraç edilme sebebiyle davanın konusunun ortadan kalktığı yönündeki şekilci yaklaşımla hareket edilerek davanın esasının incelenmediği, bu şekilci yorumların başvurucunun hukuksal durumunu etkileyen idari işlemden doğan uyuşmazlık hakkında karar verilmemesi sebebiyle başvurucuya ağır bir külfet yüklediği, bu sebeple başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki karar hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle karar hakkının ihlal edildiğine, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla yeniden yargılama yapılması için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Anılan Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca yapılan yeniden yargılama sonucu verilen ... . İdare Mahkemesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararıyla; üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler olduğu, 657 sayılı Kanun'da atama yapma, görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğu; davacının hizmet cetveli değerlendirildiğinde ise, unvan ve pozisyon değişikliği ile 21/02/2008 tarihinde Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı görevine idarenin takdir yetkisi kapsamında açıktan atandığı, bu göreve görevde yükselme ve unvan değişikliğine ilişkin eşitler arasında yapılmış yarışma sınavı kazanılmaksızın gelindiği, dava konusu işlem ile davacının bu görevden alınarak kadro hak ve derecesi korunarak münhal bulunan uzman kadrosuna atandığı ve bu atamada idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği gözönünde bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği, davaya konu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı; öte yandan, hukuka uygunluğu saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığını iddia ettiği parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; 33 yıl memuriyet geçmişinin bulunduğu, Diyanet İşleri Başkanlığının değişik kademelerinde görev yaptıktan sonra murakıplık ve şube müdürlüğü görevlerini başarılı şekilde yürüttüğü, 3 kez kademe ilerlemesi ile taltif edildiği, 2008 yılında atandığı daire başkanlığı görevini dava konusu işlemle bu görevden alındığı tarihe kadar ifa ettiği, ciddi gelir kaybına uğradığı, keyfi nitelikte işlem yapıldığı, işlemde "görülen lüzum üzerine" ifadesinin yer almasının hukuki dayanaksızlığın ispatı olduğu, başarısız veya verimsiz olduğu yönünde somut tespitin bulunmadığı, hizmet süresi içinde disiplin soruşturması geçirmediği, kamu vicdanına aykırı davranıldığı, emsal yargı kararlarının lehine olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlar görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Teşkilat ve personel" başlıklı 12. maddesinin 2. fıkrasında; "Daire başkanları Teftiş ve Kontrol Kurulu Başkanı ve 1 inci Hukuk Müşaviri Genel Müdürün teklifi, yönetim kurulunun kararı ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanının onayı ile, müdürler, teknik elemanlar, avukatlar, müfettişler, daire başkan yardımcıları ve doktorlar Genel Müdürün teklifi üzerine Yönetim Kurulu kararı ile, İSKİ'nin diğer personeli Genel Müdür tarafından atanır." hükmü düzenlenmiş; anılan Kanun'un Ek 5. maddesinde de, bu Kanun hükümlerinin diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen hükümler ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda; dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullanıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği göz önünde bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak hüküm kurulması gerekli ve yeterli iken, Mahkeme kararının mevzuatın yorumlanması kısmında; bu gerekçenin yanı sıra, "daire başkanlığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğunun kabulüyle, bu kadrolara ilişkin olarak davalı idarenin atama ve görevden alma konusunda takdir yetkisinin daha geniş olduğu..." değerlendirmesine yer verilmiş olmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de; davanın reddi yolunda verilen kararda yer verilen diğer gerekçenin hukuka uygun bulunması karşısında, bu husus, temyize konu İdari Dava Dairesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E:... , K:... sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.