11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12150 Karar No: 2019/6763 Karar Tarihi: 30.09.2019
Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12150 Esas 2019/6763 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik yapılan itiraz neticesinde, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin itirazın kabulüne karar vermesi sonrası, yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği belirtilmiştir. Yapılan incelemede, sanık hakkında \"2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme\" suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebine hasren inceleme yapılmıştır. Mahkeme, delilleri değerlendirip suçların sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşarak takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğini belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hükümlerin doğru biçimde belirlenip uygulandığına ve bir aykırılık bulunmadığına karar verilerek, hükümlerin ONANMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri hakkında bilgi verilmemiştir.
11. Ceza Dairesi 2016/12150 E. , 2019/6763 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Uyap üzerinden yapılan incelemede, sanık hakkında “defter ve belgeleri ibraz etmeme” suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik sanık müdafii ve katılan vekilince yapılan itiraz neticesinde, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29.12.2014 tarihli 2014/548 D.İş. Sayılı kararıyla itirazın kabulüne karar verilmesi sonrası, aynı Mahkemenin 2015/4 Esas ve 2015/328 Karar sayılı kararıyla yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve bu kararın 24.02.2016 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; sanık müdafiinin “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebine hasren inceleme yapılmıştır. 5271 sayılı CMK"nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçların sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiillerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiillere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümlerde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA, 30.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.